Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Galeriler Kültür Sanat İsrail Mescid-İ Aksa'nın Altını Neden Kazıyor, Ne Arıyor, Dini Amacı?

İsrail Mescid-İ Aksa'nın Altını Neden Kazıyor, Ne Arıyor, Dini Amacı?

İsrail'in Mescid-i Aksa çevresindeki tartışmalı kazıları, Süleyman Mabedi iddiasıyla Kudüs’te siyasi gerilimleri artırıyor.

MUHABİR: Eylül Baysal
İsrail Mescid-İ Aksa'nın Altını Neden Kazıyor, Ne Arıyor, Dini Amacı? 1

amaç süleyman mabedi kalıntılarına ulaşmak

İsrail’in işgal altındaki Doğu Kudüs'te, özellikle Mescid-i Aksa çevresinde ve altındaki kazı çalışmaları son yıllarda hem arkeolojik araştırma hem de siyasi amaç tartışmalarının odağına yerleşmiş durumda. Yahudilik inancına göre bu alanda bir zamanlar yer alan Süleyman Mabedi’ne (Birinci ve İkinci Tapınak) ait kalıntıları ortaya çıkarma amacıyla sürdürülen kazılar, bölgedeki kutsal mekân dengelerini tehdit ediyor.

Kazıların resmi gerekçesi, Kudüs'ün tarihî zenginliklerini gün yüzüne çıkarmak olsa da, Filistinli otoriteler ve çok sayıda Müslüman grup, bu çalışmaların İsrail’in tarihî ve dini hak iddialarını meşrulaştırmaya yönelik bir strateji olduğunu vurguluyor.

kazıların tarihsel arka planı 

Süleyman Mabedi, Yahudi inancına göre Kral Süleyman tarafından M.Ö. 10. yüzyılda inşa edilen kutsal bir yapıdır. İlk tapınak M.Ö. 586’da Babil Kralı Nebukadnezar tarafından yıkıldı. Ardından inşa edilen İkinci Tapınak, M.S. 70 yılında Romalılar tarafından tamamen tahrip edildi. Günümüzde bazı Yahudi gruplar, bu mabetlerin Mescid-i Aksa arazisi altında olduğuna inanmakta ve kazılar bu inanç doğrultusunda yürütülmektedir.

Kazı çalışmaları, özellikle Aksa'nın güneyinde yer alan Silvan Mahallesi'nden başlayan tüneller ve Batı Duvarı (Burak/Ağlama Duvarı) etrafındaki kazılarla somutlaştı. 1981 yılında Kayıtbay Sebili’ne kadar uzanan tünelin keşfi, bu kazıların ilk kez fark edilmesini sağladı.

1 / 3
İsrail Mescid-İ Aksa'nın Altını Neden Kazıyor, Ne Arıyor, Dini Amacı? 2

kazılar mescid-İ Aksa'nın yapısına zarar veriyor

Filistinli yetkililere göre İsrail, bu kazılarla sadece tarihî miras değil, Mescid-i Aksa’nın fiziksel varlığını da riske atıyor. Şeyh İkrime Sabri, Aksa'nın güney ve batı yönlerinde zaman zaman çökmeler meydana geldiğini, bu durumun yapının temellerine ciddi zarar verdiğini belirtti.

Ayrıca, bölgedeki sismik hareketlerin Aksa üzerindeki etkisinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Sabri, 5 büyüklüğünde bir depremin Aksa'nın yıkımına neden olabileceğini söyledi. Kazıların yol açtığı çatlaklıklar, özellikle tapınağın temellerinde tahribata neden olmuş durumda.

israilli yetkililer kazıları inkar ediyor

İsrail makamları, Mescid-i Aksa’nın altında kazı yapıldığını resmi olarak inkâr etse de, 1996 yılında Batı Duvarı altında açılan tünel bu inkârları çürüten en güçlü delil olarak öne çıkıyor. Buna rağmen Tel Aviv yönetimi, uluslararası araştırma komitelerine izin vermemekte ısrarcı davranıyor.

UNESCO, 2016 ve 2017 yıllarında aldığı kararlarda İsrail’in Kudüs’teki egemenlik iddialarını hukuksuz bulmuş ve kazı faaliyetlerini kınamıştı. UNESCO’nun “Mescid-i Aksa’nın Musevilikle bağı bulunmamaktadır” şeklindeki 2016 tarihli kararı ise, bu konudaki uluslararası pozisyonu açıkça ortaya koyuyor.

2 / 3
İsrail Mescid-İ Aksa'nın Altını Neden Kazıyor, Ne Arıyor, Dini Amacı? 3

filistin uluslararası platformlarda hakkını arıyor

Eski Mescid-i Aksa Müdürü Şeyh Nacih Bukeyrat ve diğer İslamî yetkililer, kazı çalışmalarının bilimsel temelden ziyade siyasi saiklerle yürütüldüğünü ifade ediyor. Özellikle Silvan Mahallesi’nden Aksa’nın kapılarına kadar uzanan tünellerin, İsrail’in bölgeyi Talmudik ve Tevrat merkezli bir algı ile yeniden tanımlama çabası olduğu görüşü yaygın.

Bukeyrat, 1981’de keşfedilen tünel, bitişik binalarda gözlemlenen çatlaklar ve İsrail’in bölgede yapılacak araştırmalara izin vermemesi gibi üç temel sebebe dayanarak kazı faaliyetlerinin sürdüğünü kesin olarak kabul ettiklerini vurguladı.

filistinliler ve islam dünyası endişeli

Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olması sebebiyle İslam dünyasında kutsal bir yere sahiptir. İçinde Kubbetu's Sahra, Kıble Mescidi, medreseler ve avlu gibi unsurlar barındıran bu kutsal külliye, Yahudi inancına göre Süleyman Mabedi'nin kalıntılarına ev sahipliği yapıyor olabileceği iddialarıyla her geçen gün daha fazla baskı altına giriyor.

Tel Aviv yönetimi, 2003'ten itibaren Yahudi yerleşimcileri polis eşliğinde Aksa avlusuna almaya başlamış ve zaman zaman Müslümanların girişlerine yaş sınırlamaları getirmiştir. Radikal Yahudi gruplar ise bu kutsal mekânın kendileri için de ibadete açılması gerektiğini ileri sürmektedir.

3 / 3