Nemrut Dağı (Adıyaman): Kommagene Krallığı’nın izlerini taşıyan dev heykeller, gün doğumu manzarası ve mistik havasıyla Nemrut Dağı, tarihle iç içe bir yolculuk sunuyor.
Amasra (Bartın): Karadeniz’in incisi Amasra, tarihi kalesi, müzesi ve doğal limanıyla hem huzurlu hem kültürel bir kaçış arayanlar için unutulmaz bir tatil deneyimi vadediyor.
Amasya Evleri (Amasya): Yeşilırmak kıyısında sıralanan geleneksel Amasya evleri, şehzadeler şehri Amasya’nın tarihini ve zarafetini yansıtan muhteşem bir manzara sunuyor.
Likya Yolu ve Olimpos (Antalya): Binlerce yıllık patikaları, yanan ateşi ve antik kentleriyle Likya Yolu, doğa yürüyüşü sevenler ve tarih meraklıları için ideal bir rotadır.
Uluabat Gölü (Bursa): Kuş cenneti olarak bilinen Uluabat Gölü, barındırdığı zengin ekosistem ve görsel şöleniyle doğa fotoğrafçıları için eşsiz bir ziyaret noktasıdır.
Şirince Köyü (İzmir): Bağ evleri, tarihi mimarisi ve yöresel şaraplarıyla ünlü Şirince, Ege’nin huzurlu köy yaşamını ve sakinliğini deneyimlemek isteyenler için mükemmel bir duraktır.
Polonezköy & Ağva & Anadolu Feneri (İstanbul çevresi): İstanbul’a yakınlığıyla öne çıkan bu üç nokta, şehirden uzaklaşmak isteyenler için doğayla iç içe kaçış rotaları sunuyor.
Cumalıkızık Köyü (Bursa): Osmanlı döneminden kalma taş sokakları, renkli cumbalı evleri ve tarihi dokusuyla Cumalıkızık, zaman yolculuğuna davet ediyor
Oylat Kaplıcaları (Bursa): Ormanla çevrili şifalı sularıyla Oylat, hem dinlenmek hem yenilenmek isteyenler için sağlık dolu bir kaçış rotasıdır.
Gökçeada (Çanakkale): Türkiye’nin en batı noktasında yer alan Gökçeada, Rum köyleri, güneşin en son battığı manzaraları ve dingin atmosferiyle farklı bir ada deneyimi sunuyor.
Tortum Şelalesi (Erzurum): Asya ve Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük şelalesi olan Tortum, doğanın gücünü yakından hissetmek isteyenler için eşsiz bir güzellik sunuyor.
Alaçatı (İzmir): Taş evleri, rüzgârıyla sörfçülerin gözdesi olan Alaçatı, aynı zamanda butik otelleri ve lezzet duraklarıyla Ege’nin en popüler destinasyonlarından biri.
Köyceğiz (Muğla): Kaplıcaları, gölleri, yaylaları ve eşsiz doğasıyla Köyceğiz, hem sağlık turizmi hem de doğa tatili arayanlar için sakin ve dolu dolu bir durak.
Sinop Cezaevi Müzesi (Sinop): Sabahattin Ali’nin dizeleriyle hafızalara kazınan, tarihiyle ürperten Sinop Cezaevi bugün kültürel bir durak ve geçmişle yüzleşme noktası olarak ziyaret ediliyor.
Datça & Palamutbükü (Muğla): Ege’nin saklı cennetlerinden Datça, berrak denizi, tarihi sokakları ve doğayla iç içe atmosferiyle yılın her dönemi huzur arayanları cezbediyor.
Ihlara Vadisi (Aksaray): Melendiz Çayı’nın oluşturduğu bu vadi, kaya oyma kiliseleri ve eşsiz yürüyüş parkurlarıyla Kapadokya'nın en özel doğal harikalarından biridir.
Halfeti (Şanlıurfa): Sular altında kalan eski yerleşimleriyle “batık şehir” olarak bilinen Halfeti, Fırat Nehri’nde yapılan tekne turlarıyla mistik bir atmosfer sunuyor.
Kaputaş Plajı (Antalya): Turkuaz rengiyle ünlü Kaputaş, sarp kayalıkların arasında saklı cennet görünümüyle Türkiye'nin en etkileyici plajlarından biri olarak görülmeyi fazlasıyla hak ediyor.