Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Galeriler Kültür Sanat Mu Kıtası Nedir, Atatürk Ne Yaptı, Nerede, Atlantis Mi, Ne Zaman Battı Hikayesi?

Mu Kıtası Nedir, Atatürk Ne Yaptı, Nerede, Atlantis Mi, Ne Zaman Battı Hikayesi?

Mu Kıtası, 19. yüzyılda ortaya atılan ve günümüzde hâlâ gizemini koruyan efsanevi bir medeniyettir. Peki gerçekten var mıydı?

MUHABİR: Eylül Baysal
Mu Kıtası Nedir, Atatürk Ne Yaptı, Nerede,  Atlantis Mi, Ne Zaman Battı Hikayesi? 1

Mu kıtası nedir?

Mu Kıtası, 19. yüzyılda ortaya atılan ve günümüzde bilim çevrelerinde efsanevi bir kıta olarak kabul edilen batık bir kara parçası olduğuna inanılır.

ilk kim ortaya attı?

Mu Kıtası, ilk olarak 19. yüzyılın sonlarında Augustus Le Plongeon tarafından gündeme getirilen, daha sonra James Churchward tarafından ayrıntılı biçimde ele alınan ve günümüzde hâlâ tartışmaları süren efsanevi bir kara parçasıdır. Le Plongeon, Yucatán bölgesindeki Maya kalıntılarından yola çıkarak, bu halkın kadim bir anavatanı olduğuna inanmış ve bu yeri “Mu” olarak tanımlamıştır. “Mu” kelimesi, Charles Étienne Brasseur de Bourbourg’un Troano Elyazması’na yönelik hatalı çevirilerinden türetilmiştir.

Le Plongeon’un ardından, emekli İngiliz albay James Churchward, Hindistan’da bir rahipten öğrendiğini iddia ettiği Naacal Tabletlerine dayanarak Mu’nun varlığını savunmuştur. Churchward’a göre Mu, Pasifik Okyanusu’nun ortasında bulunan ve 12.000 yıl önce büyük bir felaketle sulara gömülen, ileri medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir süper kıtaydı.

Konumu Nerede?

Mu Kıtası'nın, bugünkü Polinezya, Mikronezya ve Melanezya adalarının bulunduğu Pasifik Okyanusu'nda yer aldığı öne sürülmektedir. Haritalandırıldığı haliyle kuzey-güney yönünde 5.000 km, doğu-batı yönünde ise 3.000 km uzunluğundaydı. Bu büyüklük, Avustralya’nın yaklaşık iki katı kadardır.

1 / 3
Mu Kıtası Nedir, Atatürk Ne Yaptı, Nerede,  Atlantis Mi, Ne Zaman Battı Hikayesi? 2

inanılan toplumsal yapısı

Mu’nun yaklaşık 64 milyon kişilik bir nüfusa sahip olduğu ve bu halkın 10 farklı kabileye ayrıldığı ileri sürülür. Kıtanın yöneticisi olan kişi hem ruhani hem idari liderdi ve “Ra Mu” unvanını taşırdı. Ra Mu, Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi olarak kabul edilirdi ancak kutsal sayılmazdı; halk tarafından seçilen, saygı duyulan bir liderdi.

Naacallar kimlerdir?

Mu halkı, ileri düzey bir teknolojiye, doğaüstü güçlere ve yüksek manevi değerlere sahipti. Telepati, astral seyahat ve telekinezi gibi yeteneklerin yaygın olduğu; tek tanrılı bir dine inandıkları iddia edilir. Ülkedeki bilim insanlarına “Naacal” denirdi ve bu kişiler hem dini hem de bilimsel eğitimi birlikte alırdı. Naacaller, kimi kaynaklarda Platon’un Atlantis fikrini etkileyen, hatta İsa ile ilişkilendirilen Esseniler ile karşılaştırılır.

sirius yıldızı: Şira Yıldızı

Mu halkı, dünyaya bir başka yıldızdan geldiklerine inanıyordu. Onlara göre bu anavatan, gökyüzündeki en parlak yıldız olan Sirius idi. Sirius’un tüm dinlerde kutsal kabul edilmesi, Mu ile ilgili mistik bağlantıları güçlendiren unsurlardan biridir. Kur’an’da “Şira” yıldızı olarak geçen bu yıldız, neredeyse tüm mitolojilerde yer alır.

2 / 3
Mu Kıtası Nedir, Atatürk Ne Yaptı, Nerede,  Atlantis Mi, Ne Zaman Battı Hikayesi? 3

arkeolojik kanıtlar neler?

Churchward’ın teorileri yalnızca Naacal Tabletleri’ne dayanmamaktadır. Troano Elyazması, Codex Cortesianus, Lhasa Belgeleri, Paskalya Adası yazıtları, Mısır ve Maya kayıtları gibi birçok eski belge de bu teoriye dayanak olarak gösterilir. Ayrıca Dr. William Niven adlı bir arkeolog, Meksika’da 2600’den fazla tablette benzer sembollere rastlamış ve bunların Churchward’ın tabletleriyle eşleştiğini ifade etmiştir.

atatürk ve mu kıtası 

Türkiye’de Mu Kıtası’na olan akademik ilginin tarihsel bir temeli vardır. Mustafa Kemal Atatürk, James Churchward’ın eserlerini Türkçeye çevirterek, 1932 yılında Tahsin Mayatepek’i Meksika’ya göndererek bu konuda araştırmalar yapılmasını sağlamıştır. Bu ilgi, Türk Tarih Tezi çalışmalarının bir parçası olarak değerlendirilmiştir. Ancak Atatürk’ün bu konuda resmi bir görüşü bulunmamaktadır.

bilimsel veriler ne söylüyor?

Modern jeoloji ve arkeoloji uzmanları, Pasifik Okyanusu’nda böyle bir kara parçasının varlığına dair herhangi bir somut delil bulunmadığını belirtmektedir. 20. yüzyılda geliştirilen levha tektoniği teorisi, bu ölçekte bir kıtanın varlığını jeolojik olarak mümkün görmemektedir.

Ayrıca, Churchward’ın dayandığı Naacal Tabletleri hiçbir zaman bağımsız araştırmacılar tarafından doğrulanamamıştır. Bu da Mu teorisinin bilim dışı, sözdebilimsel bir anlatı olarak değerlendirilmesine neden olmuştur.

mitolojik hikayeler

Mu’nun yok oluşu, birçok kültürde yer alan tufan efsaneleriyle ilişkilendirilir. İslam’daki Nuh Tufanı, Tevrat’taki Tanrısal ceza ve Enok Kitabı’ndaki meleklerle ilişki gibi anlatılar, Mu’nun yıkımının küresel etkiler yaratmış olabileceği fikrini destekler. Teoriye göre, Mu’nun yok oluşu Asya ve Ortadoğu’yu etkileyen büyük su baskınlarına neden olmuştur.

3 / 3