
İRAN’DA AŞURA: DİNÎ GELENEKLE KÜLTÜREL YOLCULUK
İran'da Muharrem ayı boyunca düzenlenen Aşura törenleri, Şii dünyasının inanç temelini oluşturan Kerbela hadisesinin anılması kapsamında her yıl milyonlarca kişinin katılımıyla gerçekleştiriliyor. Hz. Hüseyin ve yakınlarının şehit edilişini konu edinen bu törenler, İran genelinde dini ritüelin ötesinde toplumsal ve kültürel bir kimliğe dönüşmüş durumda.

Tasua ve Aşura: Üç Aşamalı Matem Düzeni
Törenler genellikle üç temel evreye ayrılıyor: Muharrem’in ilk sekiz günü düzenlenen içe dönük anma merasimleri; dokuzuncu gün olan “Tasua”da şehir meydanlarına taşan yürüyüşler ve toplu merasimler; onuncu gün, yani “Aşura”da ise zirveye ulaşan sembolik ve dramatik törenler. Bu günlerde yapılan merasimlerde, Ehlibeyt’e duyulan bağlılık şiirler, mersiyeler, sine dövmeler ve temsili canlandırmalar eşliğinde ifade ediliyor.

Tebriz, Zencan ve Bicar: Törenlerin Bölgesel Renkleri
İran’ın Azeri ve Kürt nüfus ağırlıklı şehirleri olan Tebriz, Zencan ve Bicar’da gerçekleştirilen törenler, bölgesel geleneklerle harmanlanmış bir yapıya sahip. Tebriz’de mahalle grupları geleneksel çalgılar ve flamalarla sokaklarda yürüyüşler gerçekleştirirken, Zencan’da “Aşura’nın payitahtı” olarak anılmasına neden olan büyük toplu merasimler organize ediliyor. Kürtlerin yaşadığı Bicar kentinde ise törenlere çamura bulanma gibi yerel unsurlar da eşlik ediyor.
Törenlerde Simgesel Unsurlar Öne Çıkıyor
Ayinlerde dikkat çeken unsurlar arasında “şahseyn vahseyn” nidaları, zincirle sırt dövme, tahta çalma, sine dövme ve mersiye okuma gibi ritüeller yer alıyor. Törenlerde taşınan bayrak ve tuğlar, 12 İmam’ı simgeleyen özel alemlerle donatılıyor. Siyah giyimli halk toplulukları, dramatik anlatımlarla sahnelenen Kerbela olayını izliyor, Hz. Hüseyin’e bağlılıklarını manevi ve sembolik ifadelerle ortaya koyuyor.

Kadınların Aktif Katılımı ve Toplumsal İkramlar
Kadınlar da matem törenlerine aktif olarak katılıyor. Özellikle “Şâm-ı Gariban” olarak bilinen Aşura gecesi töreninde, topluca mum yakılarak dualar ediliyor, dilekler dileniyor. Tören alanlarında dağıtılan süt, şerbet, çay, tatlılar ve geleneksel “müşkil keşa” paketleri, toplumsal dayanışmanın göstergesi olarak öne çıkıyor.

Resmî Denetim ve Modernleşmiş Tören Biçimleri
1979 İslam Devrimi’nden sonra İran’da matem törenleri devlet denetimi altına alınarak geleneksel ifade biçimleri yeniden yapılandırıldı. Kılıçla kendine zarar verme gibi geleneksel bazı uygulamalar yasaklandı; törenlerin daha kitlesel, güvenli ve sembolik düzeyde kalması sağlandı. Böylece Aşura törenleri, dini ritüel ile kamusal düzen arasındaki denge gözetilerek yürütülmeye başlandı.

Sosyal Kimlik ve İnanç Temsili Bütünleşiyor
İran’daki Aşura törenleri, sadece bir dini anma değil; aynı zamanda halkın toplumsal hafızasında güçlü bir aidiyet ve kimlik inşasının aracı olarak yer buluyor. Şii inanç geleneğinin tarihsel sürekliliği, bu törenler aracılığıyla genç kuşaklara aktarılıyor. İran devleti de bu süreci bir milli birlik ve kültürel bütünlük zemininde değerlendirmeye devam ediyor.
İran’daki bu törenler, Türkiye’den bakıldığında özellikle kültürel diplomasi açısından dikkatle izlenmesi gereken bir dini gelenektir. İran halkının derin inanç değerleriyle harmanlanan bu kitlesel törenler, Ortadoğu’daki sosyo-politik yapıların ve toplumsal dinamiklerin daha iyi anlaşılmasına katkı sunmaktadır.