Zirvedeki Diva’dan Teşekkür Dolu Sözler: “55 Sene Sonra Hâlâ Zirvedeyim”
Sanat hayatında yarım asrı geride bırakan ve hâlâ sahnelerin en çok aranan ismi olan Bülent Ersoy, İzmir’de büyük bir ilgiyle karşılandı.
Gazetecilerin sorularını içtenlikle yanıtlayan Ersoy, sahne öncesi yaptığı açıklamada, gecenin yoğun ilgisinden duyduğu memnuniyeti şu sözlerle ifade etti:
“İçeriği görmedim ama benim tabirimle zınga zıng dolu olduğunu, insanların yer bulamayıp kapıdan döndüğünü söylediler. İzmirliler her zaman teveccühte bulunuyorlar. Müteşekkirim. 55 sene sonra hâlâ zirvede olmak, bayrağı dalgalandırmak şerefini bana bağış eden yüce Rabbime teşekkür ediyorum.”
Anne Olmayan Ama Gönüllerin Annesi: “Bülent Ablalarından Huzur Vereceğim”
Basın mensuplarının çocuk sahibi olmamasıyla ilgili yönelttiği soruya içtenlikle cevap veren Diva, bu konudaki düşüncelerini ilk kez bu kadar açık şekilde paylaştı. Doğurganlık özelliğinin olmadığını dile getiren sanatçı, çocuklara olan sevgisini ise şu cümlelerle dile getirdi:
“Çocuk yapamam. Doğurganlık özelliğim yok. Sevdiğim bir erkekten onun vasıtasıyla bir çocuk sahibi olmak bana yapmacık geliyor. Ben o işin içinde yokum. Sevilmeye alışmışım, kedi gibiyim. Kendi ruhumdaki hep gülen çocuktur.”
Ancak asıl dikkat çeken açıklama, Diva’nın vasiyetine dair verdiği detaylarda gizliydi:
“Yeni Gazino sahnesinde ilk kez açıklıyorum; vasiyetnamemde çocuklara özel bir kısım ayırdım. Onlar ilerinin büyükleri olacaklar. Bülent ablalarından rahat ve huzur içinde yaşayacakları imkânları vereceğim. Allah bana verdi, sizler bana lütfettiniz; ben de sevdiklerime vereceğim.”
Maddi Değil, Manevi Zenginlik: Bülent Ersoy’un Servetiyle Gelen Paylaşım Ruhu
Türk müziğinin Diva’sı olarak sadece sesiyle değil, aynı zamanda geniş gönlüyle de tanınan Bülent Ersoy’un mal varlığı da kamuoyunun ilgisini çekiyor. İstanbul’da 28 daire ve 4 ultra lüks villaya sahip olan sanatçının, Bodrum, Marmaris ve Antalya’da da villaları bulunuyor.
Ayrıca, İstanbul Fenerbahçe’deki saunası, Antalya Fethiye’deki benzin istasyonu, 30 metrelik yatı ve çeşitli iş makineleriyle büyük bir serveti elinde bulunduran Ersoy, bu imkânları ihtiyaç sahipleriyle paylaşmaktan geri durmuyor.
Vasiyetine çocukları dahil ederek, sadece bir sanatçı değil, topluma mal olmuş bir gönül insanı olduğunu da bir kez daha ortaya koyuyor.