Yıllarca saklandı: Lösemi gerçeği ilk kez açıklandı
2001 yılında lösemi teşhisi konulan Cem Karaca, bu acı gerçeği kamuoyundan ve yakın çevresinden gizlemeyi tercih etti. Sabah Gazetesi’nin haberine göre, sanatçının bu kararı, eşi İlkim Karaca ile birlikte alınmış ve Karaca'nın bu mücadeleyi gözlerden uzak, sessizce sürdürdüğü anlaşıldı.
Duygu yüklü veda mektubu: "Sana rağmen, unut!"
Sanatçının vefatından üç yıl önce kaleme aldığı ve eşi için yazdığı mektup ise yürek burktu. Cem Karaca’nın kaleminden dökülen şu satırlar, hem sanatçının iç dünyasını hem de hastalığına karşı olan derin farkındalığını gözler önüne serdi:
"Ben çok yakında öleceğim, bunu hissetmek değil, biliyorum. Ve adına lösemi diyecekler… Hoş kal, hoş yaşa ve beni, sana rağmen, unut! Ya da unutma… Ama sana son iki lafım şudur: 1. Hayat, her şeye rağmen güzeldir. 2. Seni bu dünyada çok sevdim."
Bu sözlerle sanatçı, hem bir veda hem de bir yaşam manifestosu bıraktı geride.
Anadolu rock'un sesi, hayatın direnişini de yazdı
“Tamirci Çırağı”, “Ceviz Ağacı”, “Deniz Üstü Köpürür” ve “Sevda Kuşun Kanadında” gibi kült eserleriyle Türkiye’nin müzik tarihinde derin izler bırakan Cem Karaca, yalnızca sanatçı kimliğiyle değil, mücadeleci ruhu, düşünce adamlığı ve halktan yana duruşuyla da hatırlanıyor. Sanatçının ölümünden sonra ortaya çıkan bu mektup, onun vefasını ve hayata bakışını bir kez daha ölümsüzleştirdi.