Sessizliğin Bedeli Ağır
Özge Ulusoy, son birkaç yıldır kamuoyuna çok fazla konuşmadı. Babasını kaybettiği günden bu yana içine kapanmayı tercih etti.
Ancak bu suskunluk, karşı tarafın sergilediği umursamaz tavırlarla birlikte onu içten içe tüketti.
Sadece bir babayı değil, bir güven duygusunu, bir hukuk inancını yitirdi.
Dans Eden Vicdanlar
Ulusoy’un en çok canını yakan ise, adaletin tecelli etmesini beklediği günlerde, karşı tarafın sosyal medyada keyifli videolar paylaşmasıydı.
Babasını toprağa verdiği gün, karşı tarafın dans ettiği görüntülerle karşılaştı.
"O an anladım," dedi, “herkes aynı yerden kırılmıyor.”
Cezalı Ama Özgür
Yargıtay, 4 yıl 5 ay 10 günlük hapis cezasını onadı. Hukuken bir karar var. Ama fiilen değişen hiçbir şey yok. Sürücü hâlâ dışarda, çeşitli izinlerle sokakta.
Bu boşluk, Özge Ulusoy’un hem öfkesini hem inancını yıpratıyor.
“Ceza aldı ama özgür, ben özgürüm ama yas içindeyim,” diyor.
Suçlular Güçlü Olunca
Ulusoy sadece acısını anlatmıyor, sistemin nasıl istismar edildiğini de gözler önüne seriyor.
“Cezayı hafifletmek için röportajlar veriyor, beni hedef gösteriyorlar,” diyerek, hem hukukun hem kamuoyunun nasıl yönlendirildiğini anlatıyor. “Ben sustum, onlar rol yaptı,” diye ekliyor.