Erken Kahvaltı ve Uzun Gece Orucu: Sağlıklı Kilonun Anahtarı mı?
Yalnızca ne yediğimiz değil, ne zaman yediğimiz de sağlıklı bir kiloya ulaşmada belirleyici olabilir. Beş yıl süren ve 7000’den fazla orta yaşlı bireyin katılımıyla gerçekleşen geniş kapsamlı bir araştırma, erken kahvaltı ve gece boyunca uzun süreli açlığın kilo kontrolüne yardımcı olabileceğini ortaya koydu. Bulgular, Science Alert tarafından duyuruldu.
Zamanlama, Kilo Üzerinde Sessiz Bir Etken
Araştırma, Barselona Küresel Sağlık Enstitüsü (ISGlobal) tarafından yürütüldü ve Uluslararası Davranışsal Beslenme ve Fiziksel Aktivite Dergisi'nde yayımlandı. Katılımcıların öğün zamanlamaları, diyet alışkanlıkları ve yaşam tarzları incelendi. Beş yıl sonunda 3000’den fazla kişi yeniden değerlendirildi.
Elde edilen veriler, özellikle erken kahvaltı ve erken akşam yemeği alışkanlığına sahip bireylerin daha düşük vücut kitle indeksine sahip olduğunu ve daha kolay kilo verdiklerini gösterdi.
Biyolojik Saatle Uyumlu Beslenmenin Gücü
Çalışmanın baş araştırmacılarından Luciana Pons-Muñoz, biyolojik saatle uyumlu beslenmenin metabolizmayı ve iştahı düzenleyebileceğine dikkat çekerek, günün erken saatlerinde yemek yemenin enerji kullanımını iyileştirdiğini vurguladı. Ancak, bu ilişkiyi daha net anlayabilmek için ek araştırmalara ihtiyaç olduğunu da belirtti.
Cinsiyet ve Sosyal Faktörler de Etkili
Verilerin cinsiyete göre analiz edilmesiyle dikkat çekici sosyal farklılıklar ortaya çıktı. Kadınlar daha düşük VKİ’ye sahipken, daha fazla ev içi sorumluluk üstlendikleri ve psikolojik sağlıklarının daha zayıf olduğu gözlendi. Erkeklerde ise günün ilk öğününü saat 14:00’ten sonra yapan bir grubun daha sağlıksız yaşam alışkanlıklarına sahip olduğu görüldü.
Uzun Orucun Her Zaman Avantajı Yok
Araştırmanın bir diğer yazarı Camille Lassale, öğleden sonraya sarkan ilk öğünlerin – yani uzun süreli gece orucunun – her zaman etkili sonuçlar doğurmadığını belirtti. Özellikle sağlıksız yaşam tarzına sahip bireylerde, bu yöntem kalıcı kilo kaybı sağlamayabiliyor.
Chrononutrition: Beslenmenin Yeni Bilimsel Yolu
Araştırma, chrononutrition (zamanlama temelli beslenme) alanına katkı sağlıyor. Bu alan, besin tüketiminin yalnızca kalori ve içerik açısından değil, biyolojik ritme uygunluğuna göre de değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Kalp Sağlığı ve Diyabet Riskine Etkisi
ISGlobal’ın daha önce yayımladığı iki çalışma ise, erken öğün alışkanlıklarının yalnızca kilo değil, kalp-damar hastalıkları ve Tip 2 diyabet riski üzerinde de olumlu etkiler yaratabileceğini gösteriyor.