Kanada’nın Concordia Üniversitesi’nde yapılan yeni bir bilimsel çalışma, iki dil konuşmanın (bilingualizm) Alzheimer hastalığına karşı önemli bir koruma sağlayabileceğini ortaya koydu. Bulgular, "Bilingualism: Language and Cognition" adlı akademik dergide yayımlandı ve "EurekAlert" bilim portalında duyuruldu.
Araştırma, tek dil konuşan bireylerle iki dil konuşan yaşlıların beyin yapıları ve işlevlerini karşılaştırdı. Katılımcılar arasında sağlıklı bireyler, hafif bilişsel bozukluk riski taşıyanlar ve Alzheimer teşhisi konmuş hastalar yer aldı.
BEYİNDE "HİPPOCAMPUS" KORUNUYOR
Araştırma ekibi, iki dil konuşan Alzheimer hastalarının, aynı eğitim ve yaş düzeyindeki tek dil konuşan hastalara göre daha büyük bir "hippocampus" (öğrenme ve hafıza merkezi) yapısına sahip olduğunu tespit etti. Bu bölge, Alzheimer hastalığında en erken etkilenen alanlardan biri olarak biliniyor.
Çalışmanın baş yazarı Dr. Kristina Coulter, "İki dil konuşan hastalarda, beyin hacminin bu kritik bölgede daha büyük kaldığını gözlemledik," ifadelerini kullandı.
BİLİŞSEL REZİLYANS VE BEYİN SAĞLIĞI
Araştırma, beyinde üç ana koruma mekanizmasına odaklandı: beyin sağlığının korunması, yapısal beyin rezervi ve bilişsel rezerv. İki dil konuşmanın, özellikle beyin sağlığının korunmasına katkı sağladığı; ancak dille ilgili alanlarda yapısal ya da bilişsel rezerv artışı tespit edilmediği belirtildi.
Dr. Natalie Phillips, çalışmanın ortak yazarlarından biri olarak, "Birden fazla dil konuşmak, zihinsel ve sosyal aktiviteleri artırarak beyin sağlığını destekleyebilir," dedi.
ERKEN BELİRTİLERE DİKKAT
Ayrıca, araştırmada ele alınan "öznel bilişsel gerileme" ve "hafif bilişsel bozukluk" gibi durumlar, Alzheimer öncesi evreler olarak tanımlandı. Bu belirtilerin erken teşhisi, hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması açısından kritik önem taşıyor.
kaynak : Eurek Alert