Kobaylar üzerinde yapılan deneyler, kulaklıkla dinlenen sıkıştırılmış müziklerin, iç kulakta sesin şiddetini ayarlayan koruyucu kasları zayıflattığını ortaya koydu.
Müziğin dijitalleşmesiyle birlikte ses mühendislerinin sıkça kullandığı bir teknik olan ses sıkıştırma, parçaların daha güçlü ve dengeli duyulmasını sağlamak amacıyla ses dalgalarının dinamik aralığını daraltıyor. Ancak bu uygulamanın, kulağın doğal savunma sistemine zarar verebileceği yönünde ciddi bulgular elde edildi.
Fransa'da gerçekleştirilen yeni bir araştırmada, kobaylar üzerinde yapılan deneylerde, uzun süre sıkıştırılmış müzik dinletilen hayvanların işitme sisteminde önemli değişiklikler gözlemlendi. Bilim insanları, iç kulakta yer alan ve yüksek seslere karşı savunma sağlayan "stapedius" kası gibi küçük kasların bu süreçte işlev kaybına uğradığını belirledi.
Müzik Sıkıştırması Nedir?
Sıkıştırma işlemi, bir müzik parçasının yüksek sesli kısımlarını bastırıp, düşük sesli bölümleri yükselterek sesin daha dengeli duyulmasını sağlar. Bu sayede müzik daha "güçlü" hissedilir ve özellikle mobil cihazlarda veya gürültülü ortamlarda yapılan dinlemelerde avantaj sağladığı düşünülür. Ancak bu tür yapay ses dalgaları, kulaktaki kasların doğal adaptasyon süreçlerini zorlayarak fizyolojik stres yaratabilir.
İşitme Sağlığına Etkileri
Araştırmada, sıkıştırılmış müziğe maruz kalan kobayların, yüksek frekanstaki seslere karşı daha duyarsız hale geldiği ve işitme kaslarında refleks kaybı yaşandığı saptandı. Bu durum, uzun vadede kalıcı işitme hasarına yol açabilecek bir sürecin habercisi olabilir.
Uzmanlar, kulak içi kulaklıklar ve yüksek sesle müzik dinleme alışkanlıklarının, özellikle genç bireylerde işitme yetisinin erken yaşta zayıflamasına neden olabileceği uyarısında bulunuyor. Sıkıştırılmış müzik dosyalarının yaygın kullanımı, bu riski daha da artırıyor.
Uzmanlardan Uyarı: Dinleme Alışkanlıkları Gözden Geçirilmeli
Araştırmayı yürüten ekibin başındaki Dr. Hélène Bourjeaud, müzik dinleme alışkanlıklarında farkındalık yaratmanın önemine dikkat çekti. “Sıkıştırılmış müzik, kulağa hoş gelebilir ancak kulak anatomisinin doğal yapısına aykırı bir uyarı modeli oluşturuyor,” diyen Bourjeaud, bu tür seslerin sürekli maruz kalınması halinde duyusal yorgunluğa ve işitme kaybına neden olabileceğini belirtti.
Araştırma sonuçlarının insanlara doğrudan uygulanabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulsa da, elde edilen veriler şimdiden müzik endüstrisi ve halk sağlığı açısından önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
Toplumsal Bilinçlenme Gerekiyor
Ses mühendisliği ve müzik prodüksiyonunda kullanılan tekniklerin işitme sağlığı üzerindeki etkilerinin daha fazla gündeme getirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, özellikle çocuk ve gençlerin maruz kaldığı ses şiddetinin takip edilmesi gerektiğine işaret ediyor. Eğitim kampanyaları, dijital müzik platformlarının ses kısıtlamaları uygulaması ve daha bilinçli dinleme alışkanlıklarının teşvik edilmesi öneriliyor.