Geçmişte yaşanmış gibi hissettiren gizemli saniyeler
İnsanoğlunun zaman zaman yaşadığı ve "sanki bu anı daha önce yaşamışım" duygusuyla ortaya çıkan Déjà Vu (dejavu) fenomeni, bilim dünyasında ve felsefi çevrelerde hâlâ gizemini koruyan bir olgu olmaya devam ediyor. Fransızca kökenli bu kelime, “daha önce görülmüş” anlamına geliyor ve bu tanımlama, yaşanan hissin mahiyetini net bir şekilde yansıtıyor.
Bilinçaltından Beyin Loblarına: Bilimsel Yaklaşım
Déjà Vu’nun bilimsel açıklaması, beynin bilgi işleme süreciyle doğrudan ilişkilendiriliyor. Uzmanlara göre, bir olay ya da durumla karşılaşıldığında bu bilgiler beynin sağ ve sol temporal loblarına iletiliyor. Ancak bazı durumlarda, bu iletim sağ tarafa sol taraftan önce ulaşıyor ve bu durum, beynin diğer yarımküresinde bu bilgilerin "zaten yaşanmış" gibi algılanmasına neden oluyor.
Ayrıca, bazı ilaçların kullanımı da bu fenomeni tetikleyebiliyor. Özellikle grip tedavisinde kullanılan bazı etken maddelerin, beyindeki dopamin hormonunu etkileyerek bu hissi ortaya çıkardığı araştırmalarla ortaya konulmuş durumda. Bu bulgular, Déjà Vu’nun biyolojik bir temele dayanabileceğini güçlü şekilde destekliyor.
Üç Başlık Altında Toplanıyor
Uzmanlar Déjà Vu deneyimini üç ana kategoride inceliyor:
Déjà vécu (Daha önce yaşanmış gibi): En yaygın formu olan bu tür, özellikle 15-25 yaş arası bireylerde sıkça görülüyor. Bu yaş aralığında beyin çevresel değişimleri daha hızlı algıladığı için bu hissin daha yoğun yaşandığı belirtiliyor.
Déjà senti (Daha önce hissedilmiş gibi): Bu tür, fiziksel bir olaydan ziyade düşünsel bir sürece dayanıyor. Yani bir cümle ya da fikir aniden akla gelirken, onun daha önce de düşünüldüğü hissi oluşuyor.
Déjà visité (Daha önce ziyaret edilmiş gibi): En nadir görülen tür olan bu formda, kişi daha önce hiç bulunmadığı bir mekânda yönünü ve detayları hatırlayabiliyor gibi hissediyor.
Psikolojiden Metafiziğe Uzanıyor
Bazı görüşler ise Déjà Vu’yu doğum öncesi bilinçle açıklamaya çalışıyor. Bu yaklaşıma göre, bebek anne karnındayken hayatının tamamını bir film şeridi gibi izliyor ve doğduktan sonra karşılaştığı bazı sahneler ona tanıdık geliyor. Her ne kadar bu görüş bilimsel olarak kanıtlanmamış olsa da, insan zihninin derinlikleri hakkında düşündürücü bir bakış sunuyor.
Kaynak : Altıbbi