Bilimsel Çalışma, Genetik Yatkınlıkla Birlikte Hava Kirliliğinin Etkisini Ortaya Koydu
ABD ve Danimarka’da yürütülen kapsamlı bir tıbbi araştırma, hava kirliliği ile Parkinson hastalığı arasındaki ilişkiye dair çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. JAMA Network Open dergisinde yayımlanan çalışmada, özellikle otoyollara ve yoğun trafik akslarına yakın bölgelerde yaşayan bireylerin Parkinson’a yakalanma riskinin arttığına dikkat çekildi. Araştırma, çevresel etkenlerin, özellikle de hava kirliliğinin, genetik yatkınlıkla birleştiğinde hastalığın ortaya çıkışını üç katına kadar hızlandırabileceğini ortaya koydu.
Nasıl Bir Yöntemle İncelendi?
Araştırma, ABD ve Danimarka'da yaşayan 1.600'den fazla Parkinson hastası üzerinde yürütüldü. Katılımcılar, genetik taramadan geçirilerek hastalıkla ilişkilendirilen gen mutasyonlarına sahip olup olmadıkları belirlendi. Aynı zamanda katılımcıların uzun yıllar boyunca maruz kaldıkları hava kirliliği düzeyi, özellikle karbon monoksit yoğunluğu üzerinden resmi çevresel verilerle analiz edildi.
Öne Çıkan Bulgular
Genetik mutasyona sahip bireylerin Parkinson’a yakalanma oranı %69 daha yüksek.
Uzun süre hava kirliliğine maruz kalan bireylerde hastalık riski %10 oranında artıyor.
Ancak bu iki risk faktörünü birlikte taşıyan bireylerde Parkinson hastalığına yakalanma olasılığı, genetik yatkınlığı olmayan ve temiz havada yaşayan kişilere göre 3 kat daha fazla.
Hava Kirliliği Beyne Nasıl Zarar Veriyor?
Bilim insanları, kirli havadaki bazı ince parçacıkların beyindeki sinir hücrelerine zarar verdiğini ve oksidatif stres düzeylerini artırdığını belirtiyor. Bu süreç, Parkinson hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıkların gelişiminde önemli bir rol oynuyor. Özellikle genetik olarak savunmasız bireylerde, hava kirliliği hastalık sürecini tetikleyici bir faktör haline geliyor.
Parkinson’dan Korunmak İçin Ne Yapmalı?
Uzmanlar, bireysel düzeyde alınabilecek bazı önlemleri şu şekilde sıralıyor:
Trafiğin yoğun olduğu saatlerde dışarıda bulunmaktan kaçının.
Ev içi hava kalitesini artırmak için hava filtreleri ve nemlendirici cihazlar kullanın.
Antioksidan açısından zengin besinler tüketin; örneğin yeşil yapraklı sebzeler, ceviz, yaban mersini.
Sağlıklı yaşam tarzı, sinir sistemini koruma konusunda uzun vadeli bir etki yaratabilir.