Sağlıklı Beslenme Genç Yaşta Bile Yaşlanma Hızını Etkiliyor: Yeni Araştırmadan Çarpıcı Sonuçlar
Fast food ve şekerli içecekler biyolojik yaşlanmayı hızlandırıyor
Finlandiya’daki Jyväskylä Üniversitesi ve Yaşlanma Araştırma Merkezi tarafından yürütülen kapsamlı bir araştırma, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının biyolojik yaşlanmayı hızlandırdığını ortaya koydu. Bilim insanlarının, 20-25 yaş aralığındaki genç ikizler üzerinde gerçekleştirdiği çalışma, bireylerin yalnızca takvim yaşıyla değil, biyolojik yaşlarıyla da farklı hızlarda yaşlandığını gözler önüne serdi.
Fast food ve kırmızı et tüketimi yaşlanmayı hızlandırıyor
Araştırmada, sebze ve meyve tüketimi düşük; kırmızı ve işlenmiş et, fast food, şekerli gazlı içecek tüketimi yüksek olan bireylerde biyolojik yaşlanmanın daha hızlı gerçekleştiği belirlendi. Buna karşılık, sebze-meyve ağırlıklı ve şekerli içeceklerin minimum düzeyde olduğu bir beslenme tarzı, yaşlanma sürecini yavaşlatıcı etki gösterdi.
Biyolojik yaşlanma, bireyin kronolojik yaşına kıyasla vücudunun yaşlanma hızını ifade ediyor. Bu yaş hesaplaması ise “epigenetik saat” olarak bilinen ve genetik metilasyon desenlerine dayalı makine öğrenimi modelleriyle yapılıyor.
Genetik faktörler ve yaşam tarzı birlikte etkili
Araştırmanın baş yazarı Sophie Rafi, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının genellikle düşük fiziksel aktivite ve sigara kullanımı gibi diğer olumsuz yaşam tarzı faktörleriyle paralellik gösterdiğine dikkat çekti. Ancak dikkat çeken bulgulardan biri, tüm bu değişkenler göz önünde bulundurulsa dahi, sağlıksız beslenmenin bağımsız bir şekilde biyolojik yaşlanmayı etkilediğinin tespit edilmesi oldu.
Genetik miras çevreden daha etkili
Çalışmaya katılanların tek yumurta ikizleri olması, araştırmacılara genetik ve çevresel faktörlerin etkisini ayırma imkanı sundu. Sonuçlar, genetik mirasın, çocukluk dönemindeki ortak çevreden daha fazla etkili olduğunu ortaya koydu. Buna rağmen, sağlıklı beslenmenin her birey için olumlu etkileri olduğu vurgulandı.
826 birey, 363 ikiz çiftiyle yapılan titiz analiz
FinnTwin12 adlı projeye dayanan çalışmada, 826 birey ve 363 ikiz çifti yer aldı. Katılımcılar, 55 farklı besin türünü içeren detaylı bir beslenme anketini doldurarak yaşam tarzları hakkında bilgi verdi.
Bu çarpıcı araştırma, sağlıklı bir yaşam için erken yaşlardan itibaren dengeli ve besleyici bir diyetin önemini bir kez daha gözler önüne sererken, Türkiye’nin son yıllarda yürüttüğü “Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat” programlarının isabetli ve stratejik adımlar olduğunu da teyit ediyor. Devletimizin bu yöndeki çalışmalarının, toplum sağlığını koruma ve bireysel yaşam kalitesini artırma açısından ne denli hayati olduğu bilimsel verilerle bir kez daha kanıtlanmış durumda.
Kaynak : Arabic