Sülük salgısında yeni etkiler keşfedildi
Biruni Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Furkan Ayaz, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Bilkent Şehir Hastanesi'nden uzmanların yer aldığı araştırma ekibi, sülük salgısındaki biyoaktif proteinlerin ilaç formuna dönüştürülmesi üzerine bir çalışma yürüttü. Yaklaşık 1,5 yıl süren araştırma sonucunda, sülük salgısının iltihap önleyici ve bağışıklık sistemi düzenleyici etkileri keşfedildi.
MS, Romatizma ve Otoimmün Hastalıklarda Kullanılabilir
Çalışmada Multiple Skleroz (MS), romatoid artrit, haşimato hastalığı ve irritabl bağırsak sendromu gibi iltihaplı ve otoimmün hastalıklarda sülük salgısının tedavi edici potansiyeli incelendi. Salgının, bağışıklık sistemini tamamen baskılamadan enflamasyonu düzenleyici ve ağrı kesici etkiler sağladığı tespit edildi. Prof. Dr. Ayaz, araştırmanın bulgularına ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Sülük salgısında bulunan gliadin ve sinir sistemi büyüme faktörü, bağışıklık sistemini dengeli bir şekilde baskılayarak iltihaplı hastalıklara karşı etkili olabilir. Mevcut tedavilere göre avantajı, daha az toksisite göstermesi ve biyolojik kaynaklardan elde edilmesi nedeniyle daha ekonomik olmasıdır.”
sülük salgısı ilaca dönüştürülüyor
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden Dr. Hüseyin Ayhan, sülük tedavisinden rahatsız olanlar için salgının ilaç formuna dönüştürülmesi üzerinde çalıştıklarını belirtti. Araştırma kapsamında sülük salgısı izole edilerek biyoaktif bileşenler analiz edildi ve immün sistem üzerindeki etkileri incelendi. "Sülük salgısında 106 farklı biyoaktif bileşen bulunuyor. Bunlar arasında ağrı kesici, kan sulandırıcı, kas gevşetici ve bağışıklık düzenleyici özelliklere sahip bileşenler var. Sülüğü doğrudan kullanmak istemeyenler için bu bileşenleri ilaç formuna dönüştürmek hedefleniyor." dedi.
gelecekte kullanıma sunulabilir
Çalışmanın ilk sonuçları, ABD'de Web of Science SCI (Q2) kategorisindeki "Immunologic Research" dergisinde yayımlanarak literatüre girdi. Uzmanlar, salgıdan elde edilen moleküllerin ilaç geliştirme sürecinin ilk aşamalarında olduğunu ancak umut verici bulgular elde edildiğini belirtiyor.