Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Genel Kurulu'nda Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, Türkiye'nin savunma sanayiindeki stratejik hamlelerini çarpıcı bir örnekle gözler önüne serdi.
Bakan Kacır, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen MİHAL Projesi’ni işaret ederek, Türkiye'nin dışa bağımlılığı sona erdirecek nitelikte kritik teknolojiler geliştirdiğini vurguladı.
"Vermediler, Biz Ürettik": MİHAL Sahada Gücünü Kanıtladı
GÖKTUĞ Projesi kapsamında yurt dışından tedarik edilen lazer hedef algılayıcı, TÜBİTAK SAGE’nin derin mühendislik birikimiyle artık yerli imkanlarla üretiliyor. Optik, opto-mekanik, elektronik tasarım ve sinyal işleme algoritmalarındaki ileri teknolojik bilgi birikimi sayesinde geliştirilen MİHAL, Türkiye'nin hava savunma sistemlerine güç katıyor.
MİHAL hedef algılayıcılar, milli hava-hava füzeleri BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN’da aktif şekilde kullanılıyor. Bu sistemler, özellikle Türkiye'nin gururu olan insansız savaş uçağı KIZILELMA’dan ateşlenen görüş ötesi füze GÖKDOĞAN’da başarıyla görev yaptı. Bakan Kacır, bu gelişmenin dünyada ilk olduğunu vurgulayarak,
"Bu görevde uçağı biz ürettik, radarı biz ürettik, füzeyi biz ürettik, lazer sensörünü de biz ürettik. Yurt dışından vermediler. Kimse merak etmesin, Allah’ın izniyle biz ondan daha iyisini yaparız." dedi.
Radar, Füze ve Algılayıcı Artık Tamamen Yerli
Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA’nın, ASELSAN tarafından geliştirilen MURAD AESA radarıyla hedef belirlediğini ve TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen GÖKDOĞAN füzesiyle jet motorlu hedef uçağı tam isabetle vurduğunu hatırlatan Bakan Kacır, bu başarıların altında yatan en büyük gücün yerli ve milli teknoloji olduğunu vurguladı.
Hedef algılayıcı sistemler, hava savunma füzelerinde yakın mesafedeki tehdit unsurlarını yüksek doğrulukla tespit ederek, etkili müdahaleye zemin hazırlıyor. Reaksiyon süresini kısaltan ve vuruş hassasiyetini artıran bu sensörler, özellikle terminal safhada hedefin etkisiz hale getirilmesinde kritik rol oynuyor.
Ayrıca, yakınsama tapası olarak da adlandırılan bu alt sistemler, hedefe birkaç metre kala uygun mesafede harp başlığının etkin şekilde ateşlenmesini sağlayarak, füzenin görev başarısını maksimize ediyor.