Japonya, savunma kapasitesini köklü biçimde güçlendirmeye yönelik adımlar atarken, bu süreçte Türk savunma sanayii ile iş birliğini ciddi bir seçenek olarak değerlendiriyor.
ABD basınının aktardığına göre Japonya Kabinesi, kıyı güvenliğini seyir füzeleri ve insansız sistemlerle tahkim etmeyi amaçlayan, yaklaşık 9 trilyon yenlik (58 milyar dolar) rekor savunma bütçesini onayladı. Bu bütçe, ülkenin bugüne kadar ayırdığı en yüksek savunma harcaması olma özelliğini taşıyor.
Tokyo yönetimi savunma teknolojisini yeniden şekillendiriyor
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Almanya ile birlikte askeri kapasitesi büyük ölçüde savunma ile sınırlandırılan Japonya, uzun yıllar saldırı niteliği taşıyan silah sistemleri geliştirmekten kaçınmıştı. Ancak son dönemde Çin’in Japonya kıyılarına yakın bölgelerde uçak gemileriyle tatbikatlar yapması, Tokyo yönetimini savunma politikasını yeniden şekillendirmeye itti.
Bu çerçevede uzun menzilli füze sistemleri ve caydırıcı kabiliyetlerin artırılması gündeme alındı. Aynı zamanda hızla yaşlanan nüfus ve azalan asker sayısı, insansız askeri araçları Japonya için stratejik bir zorunluluk haline getirdi.
640 milyon dolarlık savunma hamlesi
Ada ülkesi olmanın getirdiği güvenlik ihtiyaçları doğrultusunda Japonya, “Kalkan” olarak adlandırılan yeni bir savunma konsepti üzerinde çalışıyor. Mart 2028’de faaliyete geçmesi planlanan bu sistem kapsamında büyük boyutlu insansız hava, deniz ve su altı araçlarına yaklaşık 100 milyar yen (640 milyon dolar) kaynak ayrılması öngörülüyor.
Japon yetkililer, bu kabiliyetlere kısa sürede ulaşabilmek için bazı ülkelerle temas kurmayı planlıyor. Ülkelerle arasında ise Türkiye önemli sırada yer alıyor.
Bugüne kadar askeri teknoloji alanında ağırlıklı olarak ABD ile çalışan Japonya, son yıllarda bu çerçeveyi genişletmeye çalışıyor. Yeni nesil insanlı ve insansız savaş uçakları için İtalya ile, deniz platformları için Avustralya ile ortak projelere imza attı. Bununla birlikte Japonya’nın, bazı alanlarda Türkiye ile daha hızlı ve maliyet açısından avantajlı sonuçlar elde edebileceği değerlendirmesi yapılıyor.
Türk teknolojisi uluslararası basında ses getiriyor
İki ülke arasındaki savunma sanayii temaslarının geçmişi 2013 yılına uzanıyor. Mayıs 2013’te imzalanan savunma sanayii iş birliği anlaşması, o dönemde Türkiye’nin yerli tank motoru geliştirme arayışlarıyla gündeme gelmişti.
Sonraki yıllarda Türkiye bu alanda kendi çözümlerini geliştirirken, insansız hava, deniz ve kara araçları, hava savunma sistemleri, savaş gemileri, iletişim ve görüntüleme teknolojileri gibi pek çok başlıkta önemli ilerlemeler kaydediyor.
Türk SİHA’larının sahadaki etkisi uluslararası basının da dikkat çekmeye devam ediyor. Japon gazetesi Temmuz 2021’de yayımladığı bir analizde, Türk yapımı silahlı insansız hava araçlarının son bölgesel çatışmalarda dengeleri değiştirdiğini ve küresel ölçekte askeri çevrelerin ilgisini topladığını vurguladı.
Tokyo’nun radarında Türk savunma teknolojileri var
İş birliği yalnızca askeri alanda kalmadı. Haziran 2025’te TÜBİTAK ile Japonya Bilimi Destekleme Kurumu, ortak Ar-Ge projeleri için ikili iş birliği çağrısı yayımladı. Bir ay sonra, Japonya Deniz Kuvvetleri’nden bir heyet İstanbul’da düzenlenen IDEF 2025 Savunma Sanayii Fuarı’na katılarak Baykar, Roketsan ve STM gibi Türk savunma şirketleriyle temaslarda bulundu.
Uzmanlara göre Japonya, ihtiyaçlarına uygun olarak TUSAŞ’ın geliştirdiği AKSUNGUR İHA ile hafif uçak gemilerinde kullanılabilen Bayraktar TB3’e ilgi duyabilir. Ayrıca eskiyen jet eğitim uçaklarının yerine Hürjet’in değerlendirilmesi gündemde yer alıyor. Türkiye’nin Hürjet’i kısa süre önce İspanya’ya ihraç etmesi bu ilgiyi güçlendiriyor.
Bunun yanı sıra insansız deniz araçları, İHA-İDA ortak operasyonları ve denizden havaya füze sistemleri de Japonya’nın dikkatini çekiyor. Böyle bir iş birliği, Türkiye için sadece yeni bir pazar değil, aynı zamanda Japonya’nın ileri teknoloji ve üretim kapasitesinden yararlanma fırsatı anlamına geliyor.
‘Türkiye pek çok ülkenin önünde’
Bu sürecin en somut adımlarından biri Ağustos 2025’te atıldı. Japonya Savunma Bakanı Gen Nakatani, ilk kez Türkiye’yi ziyaret ederek Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ile bir araya geldi. Görüşmede savunma iş birliğinin genişletilmesi ve savunma sanayii alanında kurumlar arası düzenli diyalog mekanizması kurulması konusunda mutabakata varıldı.
Nakatani, temasları kapsamında İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nı, BAYKAR’ı ve TUSAŞ tesislerini de ziyaret etti. Japon basını, bakanın Türk savunma sanayii ürünleri hakkında ayrıntılı brifingler aldığını yazdı.
Ziyaretin ardından Japon Savunma Bakanı, Tokyo’daki Türkiye Büyükelçiliği’nde düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonuna da üst düzey askeri yetkililerle birlikte katıldı.
Türkiye temaslarını değerlendiren Nakatani, görüşmelerde teknoloji transferi, ortak tatbikatlar ve çeşitli iş birliği alanlarının ele alındığını belirterek, Türkiye’nin savunma teknolojilerinden duyduğu etkiyi şu sözlerle dile getirdi:
“Türkiye’nin ulaştığı askeri teknoloji seviyesi beni gerçekten şaşırttı. Özellikle insansız sistemler, uzay ve siber alandaki çalışmalar çok dikkat çekici. Bana göre Türkiye bu alanlarda pek çok ülkenin önünde.”