ABD'nin Kaliforniya ile Nevada sınırındaki Death Valley'de (Ölüm Vadisi) yıllardır gizemini koruyan "yürüyen taşlar" fenomeni, bilim insanları tarafından açıklığa kavuşturuldu. Hareket eden taşların sırrı, yapılan detaylı araştırmalar sonucunda ortaya çıktı.
Yürüyen taşlar nasıl hareket ediyor?
Yıllardır bilim dünyasını meşgul eden yürüyen taşlar, herhangi bir dış müdahale olmadan, kendiliğinden yüzlerce metre yol kat edebiliyor. Özellikle Death Valley'de bulunan Racetrack Playa adlı kuru göl yatağında görülen bu olay, bugüne kadar farklı teorilerle açıklanmaya çalışılmıştı.
Araştırmacılar, rüzgarın etkisiyle taşların hareket ettiği teorisini uzun yıllar boyunca değerlendirdi. Ancak yapılan gözlemler, taşların hareket edebilmesi için gerekli olan şiddette bir rüzgarın bölgede esmediğini gösterdi. Ayrıca aynı noktadan hareket eden taşların farklı yönlere gitmesi, rüzgar hipotezini çürütüyordu.
Bilim insanları yürüyen taşların sırrını nasıl çözdü?
NASA'dan Profesör Ralph Lorenz ve ekibi, yürüyen taşların gizemini çözmek için bölgeyi detaylı bir şekilde inceledi. Yapılan araştırmalar sonucunda vadinin zaman zaman suyla kaplandığı ve geceleri aşırı soğuk nedeniyle ince bir buz tabakasının oluştuğu belirlendi.
Bu buz tabakası, gündüz saatlerinde rüzgarın da etkisiyle parçalanarak hareket etmeye başlıyor. Hareket eden buz tabakası, üzerinde bulunan taşları da sürüklüyor. Bu sayede, taşlar belirgin bir yol izleyerek ilerliyor ve toprak üzerinde uzun izler bırakıyor.
Yürüyen taşlar ne kadar mesafe kat edebiliyor?
Gözlemler sonucunda bazı taşların 700 metreye kadar ilerleyebildiği belirlendi. Özellikle ağır taşların bile hareket edebiliyor olması, bilim insanlarını uzun süre şaşırtmıştı. Ancak buz tabakasının hareketiyle taşların kayarak yol aldığı tespit edildi.
Araştırmalar sırasında, bölgeye yerleştirilen GPS takip sistemleri, taşların belirli hava koşullarında hareket ettiğini gösterdi. Gece oluşan buz tabakasının rüzgarın etkisiyle parçalanarak kayması, taşların kontrollü bir şekilde yer değiştirmesine neden oluyor.
Death Valley'deki yürüyen taşlar ne zaman keşfedildi?
Yürüyen taşlar, 1900'lü yılların başından itibaren gözlemlenmeye başlandı. İlk keşfedildiğinde bilim insanları bu fenomeni açıklamakta zorlandı. Bölgeyi ziyaret eden kişiler, taşların bıraktığı izleri görse de, taşların nasıl hareket ettiğine dair kesin bir gözlem yapılamıyordu.
1960'lı yıllarda yapılan çalışmalar, rüzgarın taşları hareket ettirebileceği ihtimalini gündeme getirdi. Ancak bu teori, taşların farklı yönlere hareket etmesi nedeniyle yetersiz kaldı. Sonrasında yapılan araştırmalar, suyun ve buz tabakasının bu olayda etkili olduğunu kanıtladı.
Bilim insanları yürüyen taşlarla ilgili hangi deneyleri yaptı?
Profesör Ralph Lorenz ve ekibi, yürüyen taşların hareket mekanizmasını anlamak için laboratuvar ortamında deneyler gerçekleştirdi. Bir buz tabakası üzerine yerleştirilen taşlar, rüzgar verildiğinde hareket etti. Bu deney, Death Valley'deki taşların nasıl ilerlediğini açıklayan en güçlü kanıt oldu.
Ayrıca bölgeye yerleştirilen kamera sistemleri, belli hava koşullarında taşların hareket ettiğini kaydetti. Bu görüntüler, taşların kendi kendine hareket ettiği efsanesine son verdi.
Yürüyen taşlar neden farklı yönlere gidiyor?
Buz tabakasının hareketi sırasında, taşlar farklı açılardan rüzgara maruz kalabiliyor. Buz tabakasının kırılması veya yön değiştirmesi, taşların birbirinden farklı yönlere ilerlemesine neden oluyor.
Bazı taşlar birbirine yakın şekilde hareket ederken, bazıları tamamen farklı bir yöne doğru yol alıyor. Bu durum, uzun yıllar boyunca bilim insanlarının taşların hareketini açıklamasını zorlaştırdı.
Yürüyen taşlar efsanesi nasıl ortaya çıktı?
Death Valley’deki yürüyen taşlarla ilgili yıllar boyunca farklı teoriler öne sürüldü. Bazı yerel halk ve ziyaretçiler, taşların doğaüstü bir güç tarafından hareket ettirildiğine inanıyordu. Hatta bazı kişiler, bölgenin mistik enerjilere sahip olduğunu öne sürdü.
Ancak bilimsel çalışmalar, bu olayın tamamen doğal süreçlerle gerçekleştiğini ortaya koydu. Buz, su ve rüzgarın birleşimiyle hareket eden taşlar, artık bilim dünyası tarafından net bir şekilde açıklanabiliyor.
Yürüyen taşlarla ilgili çalışmalar devam edecek mi?
Bilim insanları, yürüyen taşlarla ilgili araştırmalarını sürdürüyor. Özellikle bölgedeki iklim değişikliklerinin bu doğa olayını nasıl etkileyeceği merak konusu. Eğer sıcaklıklar yükselmeye devam ederse, buz tabakalarının oluşumu azalabilir ve taşların hareketi durabilir.
Bu nedenle bilim insanları, gelecekte Death Valley’de yürüyen taşların hala hareket edip etmeyeceğini gözlemlemeye devam edecek.
Elde edilen bilimsel veriler, yıllardır merak edilen yürüyen taşların sırrını büyük ölçüde açığa çıkardı. NASA destekli araştırmalar ve yapılan deneyler, taşların hareket mekanizmasını kanıtladı.
Artık bilinmeyen bir doğa olayı olarak değil, buz, rüzgar ve suyun etkisiyle hareket eden taşlar olarak açıklanan bir fenomen olarak kabul ediliyor.
