2025 yazı, iklim bilimcilerin uzun süredir işaret ettiği küresel ısınma eğilimini bir kez daha gözler önüne serdi. Yazın başında etkili olan La Nina koşullarına rağmen, dünya genelinde termometreler alarm verdi.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, yaz mevsiminin başında hafif de olsa etkisini gösteren La Nina koşullarına rağmen, Haziran-Ağustos 2025 döneminin dünyada kaydedilen en sıcak üçüncü yaz olduğunu vurguladı. Küresel ısınmanın arka plandaki temel itici güç olduğuna dikkat çeken Kurnaz, "La Nina veya El Nino olmasaydı bile bu yaz mevsimi benzer sıcaklıklarla geçecekti" dedi.
sıcaklık değerleri sanayi öncesi dönemi geride bıraktı
Avrupa Birliği’nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi tarafından açıklanan verilere göre, 2025 Ağustos ayı, 1991-2020 ortalamasının 0,49 derece üzerinde ölçüldü. Bu artış, 1850-1900 sanayi öncesi döneme kıyasla tam 1,29 derecelik bir yükselişi ifade ediyor.
Daha çarpıcı olan ise Eylül 2024 – Ağustos 2025 periyodunun, sanayi öncesi ortalamanın 1,52 derece üzerindeseyretmesi. Bu istatistik, küresel ısınmanın artık geri dönüşü zor bir yola girdiğinin açık bir göstergesi.
türkiye'de 50 derecenin üzerine çıkan sıcaklıklar kayda geçti
Prof. Dr. Kurnaz, Türkiye’de 2025 yazının bir hafta boyunca aşırı sıcaklarla geçtiğini, bu süreçte bazı bölgelerde ilk kez 50°C’nin üzerinde sıcaklıklar ölçüldüğünü açıkladı. Bu rekor seviyeler, tarım, enerji ve sağlık gibi kritik sektörlerde ciddi stres yarattı. Kurnaz, “Bu sıcaklıklar tekil bir olaya denk gelmiş olabilir ancak genel olarak geçen yıla göre daha serin bir yaz geçirdik” diyerek, iklim değişikliğinin dalgalı etkilerine dikkat çekti.
Ancak bu "serinlik" göreceli: 2025 yazı, 1940-1970 ortalamasına göre 1,1 derece daha sıcak geçti. Üstelik bu yaz boyunca dünya genelinde 36 gün, şimdiye kadarki en sıcak günler listesine eklendi. Özellikle 14 Temmuz 2025, tüm zamanların en yüksek sıcaklıklarından birini kayda geçirdi.
avrupa’da da durum farklı değil: kuraklık ve sıcak hava birlikte geldi
2025 yazında sadece Türkiye değil, Avrupa kıtası da sıcaklık rekorlarına sahne oldu. Avrupa genelinde sıcaklıklar, mevsim normallerinin 0,9 derece üzerine çıkarak kıtada kayıtlara geçen en sıcak dördüncü yaz oldu. En ciddi sıcaklık sapmaları ise Batı Avrupa, Güneydoğu Avrupa ve Türkiye bölgelerinde yaşandı.
Bu bölgelerde görülen sıcak hava dalgalarıyla birlikte, kuraklık da etkisini artırdı. Özellikle Balkanlar, Karadeniz kıyıları ve İskandinavya, ciddi nem kaybı ve düşük yağışlarla karşı karşıya kaldı.
la nina etkisi sınırlı kaldı, küresel ısınma baskın çıktı
Pasifik Okyanusu’ndaki deniz yüzeyi sıcaklıklarının dönemsel düşüşüyle ortaya çıkan La Nina’nın, 2025 yazında yalnızca hafif düzeyde etkili olduğu belirtildi. Prof. Dr. Kurnaz, şu anda nötr bir dönem yaşandığını belirterek, Ekim ayında hafif bir La Nina etkisinin başlayabileceğini, ancak bu etkinin Şubat 2026’ya kadar çok belirgin olmayacağını dile getirdi.
La Nina ya da El Nino gibi doğa olaylarının küresel sıcaklıkları doğrudan etkileyebileceği bilinse de, arkaplanda süreklilik gösteren bir küresel ısınma etkisi söz konusu. Bu yüzden, deniz yüzeyi sıcaklıklarının normale dönmesi bile dünya genelindeki ısınma eğilimini yavaşlatmıyor.
sıcaklık rekorları artık istisna değil, yeni normali tanımlıyor
Uzmanlara göre, artık sıcaklık rekorları sürpriz değil, yeni normallerin habercisi. Yalnızca mevsimsel olaylarla değil, insan faaliyetlerinin sonucu olarak hızlanan sera gazı salımları, iklim dengesini kökten değiştiriyor. 2025 yazı, bu değişimin yalnızca bir başka aşaması değil, alarm zillerinin çaldığı bir dönemeç.
Türkiye'de yaşanan kısa süreli ama etkili sıcak hava dalgası, enerji tüketimini artırdı, sağlık alanında acil servis başvurularını yükseltti ve tarımsal üretimi olumsuz etkiledi. Uzmanlar, gelecek yıllarda iklim adaptasyon stratejilerinin hızla geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.