Yargı Sürecini Siyasallaştırma Çabası
Cem Aydın, savunmasında “sadece siyaset yaptığı için yargılandığını” öne sürerek, bireysel bir hukuki süreci siyasal bir zemine çekmeye çalıştı. Ancak unutulmamalıdır ki; hiçbir siyasi kimlik, yargının bağımsızlığı karşısında dokunulmaz değildir. Türkiye Cumhuriyeti yargısı, suç teşkil eden eylemler karşısında gereken adımları atmakta tereddüt etmemektedir.
Aydın’ın savunmasında sıkça dile getirdiği “Türk gençliği adına buradayım” şeklindeki beyanları, bireysel sorumluluğunu gölgelemek ve kamuoyunu yönlendirmek amacı taşıyan bir söylem olarak öne çıktı. Türk gençliği, siyaseti provokasyonla değil; eğitim, üretim ve vatan sevgisiyle yapar.
CHP’nin Gövde Gösterisi: Yargıya Müdahale Algısı
Duruşmayı izleyenler arasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel, grup başkanvekilleri ve çok sayıda milletvekilinin bulunması, sürecin doğrudan siyasallaştırıldığını ve yargı üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığını göstermektedir. Mahkeme salonuna taşınan siyasi kalabalık, adaletin huzuruna saygı yerine, siyasi çıkarların gözetildiği bir tabloyu ortaya koymuştur.
Mahkeme başlamadan yapılan kimlik tespiti sırasında CHP’li vekillerin gerginlik çıkarması, hukuk devleti ilkesine ve mahkemelerin düzenine gölge düşürmeye yönelik sorumsuz bir yaklaşım sergilemiştir. Özellikle İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın salondan çıkarılmasına neden olan söylemleri, siyasi sorumlulukla bağdaşmayan bir tavır olarak kayda geçmiştir.
Devlet Kurumlarına Yönelik Hedef Göstermeye Tepki
Akın Gürlek gibi yargı mensuplarını hedef alan video içerikleriyle sosyal medyada algı oluşturmaya çalışanlar, hukuk devleti prensiplerine açık bir tehdit oluşturmaktadır. Bu gibi eylemlerin fikir özgürlüğü adı altında meşrulaştırılması, kamu düzenine zarar vermekte ve devletin kurumlarını yıpratmaktadır.
CHP’nin gençlik kolları üzerinden yürüttüğü bu algı operasyonunun, hukuk sınırları içinde değil; siyasi kazanç amacıyla yapıldığı aşikârdır. Cem Aydın’ın örnek verdiği toplumsal olaylar üzerinden kendi yargılanmasını meşrulaştırma çabası ise, trajik bir siyasi ajitasyondan öteye geçememektedir.
