Yurt Dışından Getirilen Para "Özel Yöntemle" Saklandı
Altın ve tekstil alışverişleri kapsamında Türkiye’yi sıkça ziyaret eden Cezayirli iş insanı Salah Mennaoui, 2017 yılında beraberinde 144 bin euro nakit para ile yurda giriş yaptı. Ancak Cezayir yasalarının yurt dışına para çıkarma konusundaki kısıtlamaları nedeniyle, Mennaoui parayı jelatine sararak ve bir doktor yardımıyla vücuduna gizleyerek Türkiye’ye getirdi. Sağlık sorunları yaşaması üzerine İstanbul’daki özel bir hastaneye başvurdu ve burada yapılan müdahaleyle para çıkarıldı. Durum, adli makamlara bildirildi.
Soruşturma Sonuçlandı, Para Emanette Bekletildi
Yaşanan gelişmeler üzerine savcılık Mennaoui hakkında soruşturma başlattı. Ancak herhangi bir suç unsuru bulunmadığı gerekçesiyle dosyada takipsizlik kararı verildi. Buna rağmen, 144 bin euro üç yıl boyunca adli emanette tutuldu ve bu süre zarfında herhangi bir faiz işletilmedi.
600 Bin Liralık Tazminat Talebiyle Dava Açıldı
Mennaoui, paranın uzun süre değerlendirilmeden tutulmasının kendisine ciddi mali kayba yol açtığını belirterek Hazine’ye karşı 600 bin liralık tazminat davası açtı. Yerel mahkeme, Mennaoui’nin talebini haklı buldu. Karar, temyiz üzerine Yargıtay’a taşındı.
Yargıtay: “Zarar Kişiye Yüklenemez”
Yargıtay, emsal niteliğindeki kararında adli emanette tutulan paraların faizsiz bırakılmasından kaynaklanan kayıpların vatandaşa yüklenemeyeceğini vurguladı. Kararda, devletin emanetteki nakit varlıkları etkin şekilde yönetme sorumluluğunun altı çizilirken, bu yükümlülüğün ihlal edilmesinin kişilerin mali haklarına zarar verdiği belirtildi.
Benzer Davalar İçin Emsal Niteliğinde
Yüksek Mahkeme’nin bu kararı, adli emanette bulunan para ve değerli varlıkların yönetimiyle ilgili devlete düşen sorumluluğu net biçimde ortaya koyarken, benzer durumda olan kişiler için de hukuki bir yol haritası oluşturacak nitelikte.
Türkiye’nin hukuk sistemindeki bağımsız ve adalet temelli yaklaşımı bir kez daha ortaya konmuş, vatandaşların mal varlığı haklarının devlet güvencesi altında olduğu teyit edilmiştir.