İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Genel Dominika’daki Doğal Mucize: Kaynayan Göl

Dominika’daki Doğal Mucize: Kaynayan Göl

Dominika’daki Boiling Lake, sürekli kaynayan volkanik yapısıyla bilimsel bir mucize. Sisli ormanlar arasındaki bu doğa harikası keşfedilmeyi bekliyor.

Karayipler’in Kaynayan Kalbi: Dominika’daki Boiling Lake Bilimi ve Mitolojiyi Buluşturuyor

Dominika’da, yağmur ormanlarının derinliklerinde sürekli kaynayan devasa bir göl var. Jeolojik mucize Boiling Lake, hem bilim insanlarını hem de doğa tutkunlarını büyülüyor.

Ormanın Ortasında Kaynayan Bir Krater

Boiling Lake (Kaynayan Göl), Karayipler’in volkanik ada ülkesi Dominika’da yer alıyor. Morne Trois Pitons Ulusal Parkı’nın sınırları içinde kalan bu eşsiz doğa harikası, deniz seviyesinden yaklaşık 850 metre yükseklikte konumlanmış durumda.

Yoğun buharla çevrili olan göl, aslında bir volkanik krater. Yer altındaki jeotermal enerji ve sürekli yükselen kükürt ve karbondioksit gazları, göl yüzeyini adeta dev bir kazan gibi kaynatıyor. Kenar sıcaklıkları 82–92°C arasında ölçülürken, gölün tam ortasındaki sıcaklık ölçülemeyecek kadar yüksek ve aktif durumda.

Dünya Sıralamasında Bir Dev: Bilimsel ve Jeolojik Değeri

Boiling Lake, dünyadaki ikinci en büyük kaynayan göl unvanına sahip. Zirvede ise Yeni Zelanda’daki Frying Pan Lake bulunuyor. Gölün yaklaşık 60 metre derinliğe sahip olduğu tahmin ediliyor.

Jeotermal sistemler, aşırı ısınmış yeraltı suları ve aktif volkanik yapılar açısından bilimsel çalışmalar için bir cazibe merkezi olan göl, Karayipler’deki volkan izleme programlarında da kilit bir rol oynuyor. Depremlerden sonra su seviyesi ve sıcaklıkta anlık değişimler gözlemlenmesi, bölgenin jeodinamik yapısı hakkında veri sunuyor.

Ulaşmak Zor, Ama Görmeye Değer

Boiling Lake’e ulaşmak kolay değil ama oldukça etkileyici. Dominika’daki Laudat Köyü’nden başlayan 3–4 saatlik zorlu bir yürüyüş gerekiyor. Güzergâh boyunca ziyaretçileri sisli yağmur ormanları, kaygan patikalar ve volkanik çatlaklardan yükselen buhar bulutları karşılıyor.

Yürüyüşte karşılaşılan başlıca doğal duraklar:

Valley of Desolation (Kükürt Vadisi): Sıcak su kaynakları, kaynar çamur ve buhar fıskiyeleriyle dolu.

Sisli Orman Patikaları: Manzarası kadar zorlu ve gizemli yapısıyla dikkat çekiyor.

⚠️ Not: Yüksek sıcaklık ve volkanik aktivite nedeniyle rehber eşliğinde ziyaret öneriliyor.

Mitlerle Sarılı Bir Göl: Yeraltı Dünyasının Kapısı

Boiling Lake, yalnızca bilim insanlarının değil, yerel halkın inanç sistemlerinin de merkezinde. Göl, Dominikalılar tarafından “Dünyanın Nefesi” olarak adlandırılıyor. Bazı efsanelere göre burası, yeraltı dünyasına açılan bir kapı ve doğanın öfkesini yansıtan kutsal bir alan olarak kabul ediliyor.

Yaşam Tükenmemiş: Ekosistem Ayakta

Yüksek sıcaklığa rağmen Boiling Lake’in çevresinde yaşam devam ediyor. Özellikle:

Kükürte dayanıklı bitkiler,

Tropikal kuşlar,

Volkanik ortamlarda evrimleşmiş kurbağa türleri burada gözlemlenebiliyor.

Ancak çevreye hâkim olan ağır kükürt kokusu, bölgenin ne kadar aktif ve uç koşullara sahip olduğunu da hatırlatıyor.

Neden Gitmeli?

Boiling Lake, UNESCO Dünya Mirası statüsüne sahip bir doğa harikası. Jeoloji meraklıları, ekstrem yürüyüş tutkunları ve doğa gözlemcileri için bu göl:

Bilimle doğanın,

Efsaneyle jeoterminin,

Macerayla keşfin kesişim noktasını oluşturuyor.