Harvard Üniversitesi’nden Bilim İnsanları Işığın Yeni Davranışını Keşfetti: "Işık Rotatomu"
Harvard Üniversitesi'nden bir fizikçi ekibi, ışığın daha önce keşfedilmemiş bir hareket biçimini keşfetti ve buna "ışık rotatomu" adını verdi. Bu sarmal ışık türü, doğada sıkça gördüğümüz galaksiler, kasırgalar ve deniz kabukları gibi şekillerle benzerlik gösteriyor.
Işığın Gizli Hareketi: Işık Rotatomu
Harvard Üniversitesi'nden Ahmed Dura’nın liderlik ettiği ekip, ışığın yeni bir davranışını keşfetti ve bu fenomeni "ışık rotatomu" olarak adlandırdı. Işık rotatomu, sarmal bir hareketi ifade eder; bu hareket, doğadaki doğal formlar, örneğin galaksiler, deniz kabukları ve kasırgalar gibi şekillerle örtüşmektedir. Ekip, bu keşfi "Science Advances" dergisinde yayımladı.
Dura, Al Jazeera Net’e verdiği röportajda, “Çalışmam modern fiziğe dayanıyor, ancak ışık rotatomu gibi fenomenleri keşfetmek, bir şekilde çok daha eski bir tartışmanın devamı gibi” diyerek, keşfin hem tarihsel hem de bilimsel bir derinliğe sahip olduğuna dikkat çekti.
Işığın Kültürel Mirası
Dura, ışığın anlamının sadece fiziksel bir olgudan ibaret olmadığını belirtiyor. Eski Mısır kültüründe ışık, önemli bir sembolizm taşırdı. Işık, tanrısal ve dini anlamlarla ilişkilendirilen bir güçtü. Mısırlılar, ışığı tapınaklarında kutlamış, gün ışığının tanrıların mesajı olduğuna inanmışlardı. Bu bakış açısı, bugün bilimsel çalışmalarda da ışığın derin anlamına olan ilgiyi şekillendiriyor.
Dura, “Bugün ışığı anlamak ve şekillendirmek için gösterdiğimiz merak, ışığın sadece bir araç değil, daha derin bir anlayışın mesajı olduğu kültürel mirası hatırlatıyor” şeklinde yorumladı.
Dönme Kuvveti: Rotatom Nedir?
Fizikte, bir nesnenin dönmesini sağlayan kuvvet "dönme momenti" olarak bilinir. Eğer bu dönme kuvveti zamanla artarsa veya azalırsa, buna "rotatom" denir. Dura, bu olguyu şöyle açıklıyor:
“Doğada, kasırga dönüşleri, okyanus girdapları ya da ışığın sarmal polarizasyonu gibi birçok dönme hareketi vardır. Işığın yörüngesindeki dönme hareketi değiştiğinde, bu, dönme momentindeki değişimle benzerlik gösterir. Eğer hızlanırsa, bu temelde bir rotatom’dur.”
Bu tür değişimler, optik, akışkan dinamiği ve dalga fiziği gibi alanlarda, ışığın ve dalgaların hareketini anlamada önemli bir rol oynar.
Kabuklardan Galaksilere: Işık ve Doğanın Dansı
Ekip, keşiflerini gerçekleştirmek için düşük maliyetli sıvı kristal ekranlar ve zayıf yoğunluktaki ışık ışınlarını kullanarak ışığa özel bir döngüsel desen kazandırmayı başardı. Ekranı, ışık dalgalarının geçişi sırasında sarmal bir yapıya sokacak şekilde programladılar. Bu işlem sayesinde, ışığın dönme hareketi ile deniz kabuklarının ve galaksilerin şekilleri arasında benzerlikler gözlemlendi.
Dura, “Bir şey döndüğünde ve onu hareket ettiren tork sabit kalmayıp, zamanla düzgün bir şekilde değişirse, bu, logaritmik helis adı verilen özel bir helis türünü oluşturur.” diyerek, bu sarmal hareketlerin doğada nasıl kendini gösterdiğini vurguladı.
Işık Rotatomu: Yeni Uygulamalar
Bu keşfin sadece teorik bir önemi yok. Işık rotatomu, pratikte de önemli uygulamalara sahip olabilir. Özellikle nanoteknoloji ve biyolojik yapılarla etkileşim konusunda devrim niteliğinde yeni teknolojiler ortaya çıkabilir.
Dura, “Rotatomlu ışınlar, biyolojik yapılar veya nanomalzemelerde döndürme işleminin programlanıp hassas bir şekilde kontrol edilmesine olanak tanır.” dedi. Bu özellik, optik pince gibi nanometre boyutundaki moleküllerle çok ince etkileşimler kurmayı sağlayabilir.
Gelişmiş Optik Teknolojiler ve Yeni Ufuklar
Işık rotatomu, daha önce yüksek yoğunluklu lazerler ve büyük ekipmanlar gerektiren optik çalışmaların aksine, doğrusal optikler kullanılarak elde edilebilen bir keşif. Dura, bu bilimsel atılımın daha önceki çalışmalarla arasındaki farkı şöyle açıklıyor: “Doğrusal optiklerde, ışık madde içinden geçerken frekansında ya da kendiyle etkileşiminde bir değişiklik olmaz. Oysa doğrusal olmayan optiklerde, madde güçlü ışığa dramatik bir şekilde tepki verir.”
Işık Rotatomunun Geleceği
Bu keşif, optik bilimlerine yeni bir boyut katarken, ışığın mekaniği üzerine yeni bir anlayış geliştiriyor. “Logaritmik helisler”, eski çağlardan beri insanların dikkatini çeken ve ilham kaynağı olmuş şekillerdir. Dura, “Kara delikler ve galaksiler gibi doğada benzer dinamiklere sahip sistemleri keşfetme fırsatımızın olması heyecan verici.” diyerek keşfin potansiyelini özetliyor.