İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde örgütlü bulunan DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın 1, 2, 3 ve 9 No’lu şubeleri, belediye ile yürütülen 2025-2026 dönemi toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine, 28 Mayıs gece yarısından itibaren greve çıkacaklarını duyurdu. Yaklaşık 23 bin çalışanı kapsayan bu grev kararı, başta ulaşım olmak üzere belediye hizmetlerinde ciddi aksamalara neden olabileceği endişesini doğurdu.
Sendika: “150 Gündür Masadayız, Sabır Tükendi”
Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, sendika binası önünde toplanan kalabalığa yaptığı açıklamada, yaklaşık 5 aydır sürdürülen görüşmelerde olumlu bir adım atılamadığını belirtti. Topal, belediye yönetiminin süreci kamuoyuna yanlış aksettirdiğini ileri sürerek şu ifadeleri kullandı:
“Belediye, halkla bizi karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Haksız hiçbir talebimiz olmadı. Ama geldiğimiz noktada, yaklaşık 23 bin kişi yarın gece greve çıkacak. Belediye cephesindeki rahatlık dikkat çekici. Sanki grev başka bir şehirde olacakmış gibi bir duyarsızlık içerisindeler.”
“Sefalet Ücreti Dayatılıyor” İddiası
Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül de yaptığı açıklamada, belediyenin teklif ettiği zam oranlarının enflasyon ve yaşam maliyetlerinin çok gerisinde kaldığını, işçilere “sefalet ücreti” dayatıldığını savundu. Gül, işçilere yönelik algı operasyonu yapıldığını belirterek şöyle konuştu:
“Belediye emekçileri valilerden fazla ücret istiyor’ gibi söylemlerle toplum nezdinde itibarımız zedeleniyor. Gerçekler çarpıtılıyor. Bu sözleşme çarşamba gece yarısına kadar imzalanmazsa, sorumluluk alın teriyle dalga geçen yöneticilerde olacak.”
Kamu Hizmetleri Aksama Tehlikesiyle Karşı Karşıya
Grev kararının uygulanması halinde, İzmir’de ulaşımdan temizlik hizmetlerine, zabıtadan teknik hizmetlere kadar birçok belediye faaliyetinde ciddi aksaklıkların yaşanması bekleniyor. Özellikle Kurban Bayramı öncesinde artan hizmet ihtiyacının bu karardan nasıl etkileneceği ise merak konusu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, bu kritik eşikte nasıl bir adım atacağı, hem çalışanların taleplerini hem de halkın hizmet beklentisini dikkate alarak nasıl bir denge kuracağı önem taşıyor.