Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ile kritik bir toplantıda bir araya geldi. Görüşmenin ana gündemi: KOBİ’lerin finansmana erişimindeki zorluklar ve ekonomik sürdürülebilirlik için yeni bir Nefes Kredisi ihtiyacı. ATO Yönetim Kurulu Toplantı Salonu’nda gerçekleşen buluşma, reel sektörün sesinin ekonomi yönetimine ulaştırıldığı önemli bir temas olarak kayda geçti.
ATO Başkanı Baran, toplantıda yaptığı değerlendirmede, Merkez Bankası'nın para politikasındaki kararlılığını desteklediklerini ancak uygulanan sıkılaştırma adımlarının ticaret üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çekti. Bu çerçevede, reel sektöre yönelik esneklikler sağlanmazsa üretimin yavaşlayabileceği uyarısında bulundu.
kobiler alarm veriyor: finansman ihtiyacı görmezden gelinemez
Baran’ın en dikkat çekici vurgusu, KOBİ'lerin finansmana erişim sıkıntısı oldu. Özellikle bankaların yüksek faiz ve kredi sınırlamaları nedeniyle işletmelerin nakit akışlarının tıkanmaya başladığını ifade eden Baran, şu sözlerle çağrıda bulundu:
"KOBİ’lerimiz için uygun koşullarda bir finansman kaynağı oluşturulması şart. Bu nedenle Merkez Bankası’ndan yeni bir Nefes Kredisi talep ediyoruz."
Baran, Nefes Kredisi uygulamasının daha önce işletmelere can suyu olduğunu ve bu desteğin tekrar devreye alınmasının zamanının geldiğini belirtti. Aksi halde pek çok KOBİ’nin, artan maliyet baskısı karşısında ayakta kalmakta zorlanacağının altını çizdi.
ticaret kartlarına taksit artışı ve kredi esnekliği önerisi
Toplantıda ele alınan bir diğer önemli konu, ticari kredi kartlarına ilişkin düzenlemelerdi. Baran, kart harcamalarının kredi sınırlaması dışında tutulması ve taksit imkanlarının genişletilmesinin ticaretin sürekliliği açısından kritik olduğunu belirtti. Ayrıca, Merkez Bankası’nın bankalara yönelik zorunlu karşılıklar ve kredi sınırlayıcı adımlar konusunda daha esnek olmasının, reel sektör lehine önemli etkiler doğuracağını ifade etti.
ATO Başkanı, “Faiz oranları Merkez Bankası ile uyumlu hale getirilmeli, özel bankalar da taşın altına elini koymalı” diyerek, sistemin sadece kamu bankaları üzerinden yürümesinin yetersiz kalacağını vurguladı.
döviz rezervlerindeki toparlanma memnuniyet yarattı
Görüşmede değinilen olumlu bir gelişme ise Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinde son dönemde gözlemlenen artışoldu. Baran, bu toparlanmanın hem yatırımcı güvenini artıracağına hem de Türkiye’nin dış borçlanma koşullarında iyileşme yaratabileceğine işaret etti. Ancak bu olumlu tabloya rağmen içeride üretimi ayakta tutacak adımların ivedilikle atılması gerektiğini sözlerine ekledi.