Kokoreç, dünyanın en iyi 3. sakatat yemeği seçildi. Uluslararası yemek platformu Lezzet Atlası, Türkiye’nin milli lezzeti olan kokoreci dünya mutfakları arasında ilk üçe taşıdı. Ancak bu başarı, beraberinde büyük bir tartışmayı da getirdi. Çünkü Türkiye'de kokoreç için belirlenmiş hiçbir yasal standart ya da yönetmelik bulunmuyor. Yani her işletme kendi bildiği gibi yapıyor; kimi orijinal kuzu bağırsağı kullanıyor, kimisi ise ithal, ucuz ve ne olduğu belirsiz malzemelerle halkın sağlığını riske atıyor.

USTALAR KOKOREÇE KURAL GELMESİNİ İSTİYOR
Kokoreç ustaları, yıllardır bu işin mutfağında olan emektarlar, artık sabırlarının tükendiğini söylüyor. Ortak talepleri net: “Kokoreç tanımlansın, kural gelsin, denetim olsun.” Çünkü merdiven altı üretim yapan bazı işletmeler, orijinal kuzu bağırsağı yerine koyun, dana hatta ithal bağırsağı kullanarak fiyatları düşürüyor. Hatta bu bağırsaklar, “ameliyat ipliği” adı altında yurda sokuluyor. Tüketici ne yediğini bilmiyor, denetim yok, kontrol sıfır.
GERÇEK KOKOREÇ NASIL OLMALI?
Gerçek kokoreç ustalarına göre, bu lezzetin özü kuzu bağırsağıdır. Rengi açık, dokusu yumuşak, kokusu hafif olmalı. Bir ustanın dediği gibi: “Kesin, rengine bakın, içi tertemiz ve bembeyazsa bu gerçek kokoreçtir.” Balıkesir gibi bazı bölgelerde geleneksel yöntemlerle hazırlanan kuzu kokoreç hala yaşatılıyor. Ancak bu örnekler istisna niteliğinde.
Kokoreç, yalnızca lezzetiyle değil, beden ve ruh sağlığına etkisiyle de gündemde. Özellikle İstanbul Çengelköy gibi bölgelerde yapılan kokoreç, müdavimlerinden tam not alıyor. Show Haber'de yer alan habere göre, Ancak tüm bu keyfi kaçıran tek şey, güven eksikliği. Ustaların ifadesiyle, “Her köşe başında kokoreç diye satılan şey aslında başka bir şey olabilir.”

DENETİMSİZLİK NEDENİYLE TEHLİKE BÜYÜYEBİLİR
Kokoreç gibi hijyen gerektiren ürünlerin, özellikle ithal ve kontrolsüz malzemelerle hazırlanması halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konuda net bir tanım yapmaması, sahtecilere alan açıyor. Sektör temsilcileri, “standart getirilsin, orijinali korunsun” çağrısını yineliyor.