İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Genel “Manyetik İnsanlar” Gerçek mi, İllüzyon mu?

“Manyetik İnsanlar” Gerçek mi, İllüzyon mu?

Kimi zaman bedenlerine metal nesneleri yapıştırabildiklerini iddia eden insanlar gündeme geliyor. Peki bu durum doğaüstü mü, yoksa açıklanabilir bir fiziksel özellik mi?

Dünyanın farklı köşelerinde zaman zaman “manyetik insan” olarak adlandırılan kişilerin hikâyeleri basına yansıyor. Bu kişilerin vücutlarına metal kaşıklar, anahtarlar hatta tencere gibi nesneleri kolayca yapıştırabildikleri iddia ediliyor. Onlardan biri de Malezya’da ün kazanan Liew Thow Lin. Kendisi, vücuduna yapıştırdığı metallerle bir arabayı çekebildiği öne sürülen ender örneklerden biri.

Ancak bu şaşırtıcı durumun ardında, doğaüstü güçlerden çok, fiziksel özellikler ve yüzey etkileşimleri yer alıyor olabilir.

Bilim Ne Diyor? Gerçekten Manyetik mi?

Bilim insanları, bu tarz iddiaları sistemli bir şekilde test ettiğinde, vücutların gerçek bir manyetik alan yaymadığını ortaya koyuyor. Örneğin, Liew Thow Lin’in durumu bir üniversite tarafından incelendiğinde, vücudunun yüzeyinin yüksek sürtünme katsayısına sahip olduğu tespit edildi. Bu da metal nesnelerin, adeta cilde yapışıyormuş gibi görünmesine neden oluyor.

Bu durum, fiziksel bilimlerde “van der Waals kuvvetleri” olarak bilinen, maddeler arasındaki zayıf moleküler çekimlerle açıklanıyor. Yani cildin hafif yapışkan ve pürüzlü yapısı, metalin yüzeyde dengede kalmasını sağlayabiliyor. Burada devreye giren şey, mıknatıs değil; yüzey gerilimi ve temas kuvvetleri.

Cilt Özellikleri ve Beden Kontrolü de Etkili

Bu bireylerin ortak fiziksel bazı özellikleri olduğu da dikkat çekiyor:

Düşük vücut kılı: Tüysüz bir cilt, metal ile temas yüzeyini artırıyor.

Yüksek cilt viskozitesi: Hafif yapışkan yapı, geçici bir tutunma sağlıyor.

Bilinçli vücut pozisyonu: Kişiler, metal nesneleri yapıştırırken genellikle geriye eğilerek nesnenin ağırlık merkezini dengeliyor.

Bu tür ayrıntılar, “manyetik” görünümün aslında bir dizi doğal koşulun sonucu olduğunu ortaya koyuyor.

Fenomeni Test Etmenin Basit Yolları

Bir kişinin gerçekten mıknatıslık özelliği taşıyıp taşımadığını anlamak için bazı basit testler uygulanabiliyor:

Pusula Deneyi: Gerçek mıknatıslar pusula iğnesini saptırır. Ancak hiçbir “manyetik insan”da böyle bir sapma gözlemlenmemiştir.

Manyetik Olmayan Nesnelerle Deneme: Alüminyum gibi mıknatıslanamayan malzemeler de vücuda yapışıyorsa, durum manyetik değildir.

Talk Pudrası Uygulaması: Cilde sürülen pudra, sürtünmeyi azaltır ve metal nesnelerin düşmesine neden olur. Bu da etkileşimin tamamen fiziksel temasa dayalı olduğunu gösterir.

Gerçek Mi, Yanılsama mı?

Sonuç olarak “manyetik insanlar” fenomeni, doğaüstü bir yetenekten ziyade, insan bedeninin bazı fiziksel özelliklerinin ve basit fizik kurallarının bir birleşimiyle ortaya çıkıyor. Bu tür vakalar, doğaüstü olaylar ile bilimsel açıklamalar arasındaki ince çizgiyi gözler önüne sererken, aynı zamanda bilimin sınır tanımayan merakını da canlı tutuyor.