Karadeniz'den Akdeniz'e uzanan tarihi yolculuk
Yelken sporcusu Başak Mireli, Artvin’in Hopa ilçesinden başladığı “Solo Türkiye Turu Rekoru” denemesini 15 gün 6 saat 41 dakikada tamamlayarak Hatay’ın İskenderun Limanı’na ulaştı. Yaklaşık 1500 deniz milinden oluşan zorlu rotayı tek başına geçen Mireli, bu başarıyı elde eden ilk kadın yelkenci olarak Türk denizcilik tarihinde bir ilke imza attı.
Yolculuk sadece rüzgarla tamamlandı
Mireli, Türkiye Yelken Federasyonu yetkililerinin gözetiminde teknesinin motoru mühürlenerek yola çıktı. Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz’i yalnızca yelken gücüyle kat eden sporcu, doğanın tüm sert koşullarıyla birebir mücadele etti. Yolculuk boyunca Karadeniz’de hortum, Ege’de ise fırtına gibi tehlikeli hava olaylarıyla karşılaştı. Boğaz geçişleri sırasında yaşadığı zorluklar, bu yolculuğun fiziksel olduğu kadar zihinsel bir sınav da olduğunu gösterdi.
“Hayalimi gerçekleştirdim, kadınlara cesaret vermek istedim”
İskenderun Limanı’nda ailesi ve destekçileri tarafından çiçeklerle karşılanan Mireli, duygularını şu sözlerle ifade etti:
“Yolculuğumun her anı bir mücadeleydi. Karadeniz’de hortumun yanından geçtim, dev dalgalarla boğuştum. Boğazlardan yelkenle geçmek oldukça zorlayıcıydı. Ege’de ise fırtınaya yakalandım. Tüm bu zorluklara rağmen hedefime ulaşabildiğim için çok mutluyum. Bu rekoru kırarak hem hayalimi gerçekleştirdim hem de kadınlara cesaret vermek istedim.”

Denizlerin Everest’i’nden Pasifik’e
Başak Mireli, geçtiğimiz Aralık ayında "Denizlerin Everest’i" olarak adlandırılan Güney Okyanusu’nu geçen üçüncü Türk teknesinin mürettebatında yer almıştı. Başarılarına bir yenisini daha ekleyen sporcu, kısa süre içinde dünya turuna devam edeceklerini belirtti. Sıradaki hedef ise okyanusların en genişi olan Pasifik.
Türkiye yelken tarihinde bir dönüm noktası
Başak Mireli’nin bu rekoru yalnızca bireysel bir başarı değil, aynı zamanda Türkiye’de yelken sporunun gelişimi açısından da dikkat çekici bir kilometre taşı. Kadın sporcuların denizcilik dünyasındaki görünürlüğünü artıran bu başarı, yeni kuşak yelkencilere ilham kaynağı olma potansiyeli taşıyor.