Tiyatrodan televizyona uzanan oyunculuk kariyerinde birçok önemli yapımda yer alan usta sanatçı Sinan Albayrak, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin yıl dönümünde dikkat çeken açıklamalarda bulundu. O geceyi “bir milletin kendini var ettiği an” olarak tanımlayan Albayrak, yaşananları hem bireysel hafızası hem de toplumsal sorumluluk çerçevesinde değerlendirdi.
“İnanamadım… Bir gecede kardeş ile hain birbirine karıştı”
Darbe girişimi sırasında İstanbul dışında olduğunu belirten Albayrak, o gece yaşadığı sarsıntıyı şu sözlerle aktardı:
“İnanamadım haberi ilk duyduğumda. Kısa sürede Erol Olçok ve oğlu Abdullah’ın şehadet haberini aldım. Bu beni paramparça etti. Evdeki emaneti alıp karakola gittim, direnişe dahil oldum. Kimin kim olduğu belli değildi; kurdun kuzuyla karıştığı bir geceydi. Allah bir daha böyle bir felaket yaşatmasın.”
“Virüsleri bünyemizden attık, bu bir halk tedavisidir”
Albayrak, FETÖ yapılanmasının orduya sızmasını “vücuda giren bir virüs”e benzeterek, milletin bu tehdidi ortadan kaldırmakta gösterdiği kararlılığı vurguladı:
“Bir halk, ordusuna sızan virüsleri tek tek temizlemeyi başardı. Kangreni kestik, mikrobu uzaklaştırdık. Bu anlamda yaşananlar belki de bir tedavi süreciydi. Bazen hayatta kalmak için acı çarelere başvurmak zorundasınız.”
“Sanatın gücü var ama ben karakterimle direnmekten yanayım”
Sanatın böyle toplumsal kırılmalarda nasıl bir rol oynayabileceği sorusuna ise Albayrak, kendi duruşunu şöyle açıkladı:
“Sanat bir güçtür, elbette daha geniş kitlelere ulaşma imkânı sunar. Ama ben bu savaşı sanatçı kimliğimle değil, ailemin bana kazandırdığı insani ve vicdani değerlerle verdim. Kişi, bu sorumluluğu karakteriyle üstlenmeli.”
“Toplumun hafızası zayıflıyor, genç kuşaklar unutarak büyüyor”
Genç nesillerin tarihle bağının giderek zayıfladığını belirten Albayrak, eğitim ve aileye dikkat çekti:
“Bugün PKK’yı gerilla hareketi gibi gören gençler var. KKTC’de gençlerin Kıbrıs Harekâtı’nı bilmediğine şahit olduk. Bu durum, geçmişin çocuklara aktarılmadığını değil, gençliğin başka yöne savrulduğunu gösteriyor. Her şey ailede başlıyor; kökü sağlam olan aileler, gençleri de sağlam yetiştirir.”
“O gece halk, kimliksizleştirilen gücünü hatırladı”
Sinan Albayrak, 15 Temmuz’un toplumun uzun süre unutmaması gereken bir gece olduğuna vurgu yaparak, halkın birlik ruhuna işaret etti:
“Bu halk, kendi askerinin kılığına girmiş katillere karşı direnç gösterdi. 'Bunlardan bir şey olmaz' denilen insanlar bile tepkisini ortaya koydu. Birbirimizi yargılamaktan o kadar körleşmişiz ki asıl gücün birlikten geldiğini unuttuk. O gece bu gerçekle yüzleştik.”
“15 Temmuz anlatılmalı ama sürekli yaşatılmalı mı, emin değilim”
Sanatçı, yaşananların anlatılmasının gerekliliği konusunda ise temkinli bir bakış açısı sundu:
“Görmek istemeyen göremeyecek, duymak istemeyen duymayacak. O gecenin acısı ve feryadı bazılarına asla ulaşmayacak. Anmak elbette önemli ama sürekli yaşatmak fayda mı getirir, ondan emin değilim.”