2 Temmuz akşamı İzmir’in Ödemiş ilçesi Tosunlar Mahallesi Manastır mevkisinde başlayan orman yangını, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede büyüyerek geniş bir alana yayıldı. 4 Temmuz’da kontrol altına alınabilen yangın, birçok mahallenin yanı sıra tarım alanlarını da büyük ölçüde etkiledi.
AFAD tarafından “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edilen bölgede Suçıktı, Karadoğan, Tosunlar, Üzümlü, Köseler, Demircili, Ortaköy ve Yeniköy mahalleleri ağır hasar aldı. Elektrik altyapısı, zeytinlikler, tarım alanları ve bazı konutların zarar gördüğü Yeniköy'de, vatandaşlar henüz toparlanamamışken İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İZSU) bölgeye sayaç okuma ekiplerini göndermesi mahalle halkını şaşkına çevirdi.
“Afet bölgesinde öncelik sayaç değil, dayanışma olmalı”
Yeniköy Mahalle Muhtarı Mehmet Kıvrak, bölgenin afet ilan edilmiş olmasına rağmen İZSU'nun rutin fatura işlemlerine devam etmesini eleştirdi. “Köyümüzün yaşadığı felaketi herkes biliyor. Bu şartlarda sayaç okumaya gelinmesi, yaşadığımız yıkımın ne kadar farkında olunmadığını gösteriyor,” diyen Kıvrak, afet bölgesinde tüm kamu kurumlarının dayanışma içinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
“Elektrik telleri yanmış, fatura mı okunur?”
Mahalle sakinlerinden Ali Yalçın da, içinde bulundukları koşullarda sayaç okunmasının akılcı olmadığını belirtti. Yangında hem bahçesinin hem altyapının büyük zarar gördüğünü dile getiren Yalçın, “Zeytinlikler yanmış, elektrik direkleri kül olmuş. Evler duman altı. Bu ortamda sayaç okunmasının mantığını anlayamıyoruz,” dedi.
Afet bölgelerinde kamu hizmetleri nasıl işlemeli?
Uzmanlar, afet bölgelerinde belediyeler ve kamu kurumlarının, vatandaşa destek öncelikli bir planlamayla hareket etmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Sosyal yardımların yanında geçici süreliğine fatura muafiyeti gibi uygulamaların da, hem toplumsal dayanışmayı artıracağı hem de mağduriyetleri azaltacağı ifade ediliyor