Yeni Birlik Gazetesi
İstanbul
Parçalı az bulutlu
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Yeni Birlik Gazetesi Genel Yapay zeka müziği kontrol altına alınıyor: Müzik sektörü av peşinde!

Yapay zeka müziği kontrol altına alınıyor: Müzik sektörü av peşinde!

Drake ve The Weeknd’in “sahte düeti” ile patlak veren yapay zeka müziği krizi sonrası müzik endüstrisi, bu içeriklerle savaşmak yerine onları izleyip lisanslamaya odaklanıyor.

Yapay Zeka Müziği ile Savaşmak Yerine Lisanslamak

2023 yılında Drake ve The Weeknd gibi ünlü sanatçıların seslerini taklit eden sahte bir düet olan “Heart on My Sleeve”, milyonlarca kez dinlenerek müzik dünyasında adeta bir şok etkisi yarattı. Kimsenin nereden çıktığını anlayamadığı bu parça, müzik üretiminde kontrolün kaybolduğunu gösterdi.

O günden beri müzik sektörü, yapay zeka üretimi şarkılara karşı daha yapısal ve izlenebilir bir sistem kurma yoluna gitti. Bu sistem, yalnızca sahte içerikleri sonradan yakalamayı değil; erken aşamada tespit edip etiketlemeyi ve hareketlerini izlemeyi amaçlıyor.

Müzik endüstrisi artık telif haklarını korumaya değil, içerikleri lisanslayarak gelir elde etmeye odaklanıyor.
YouTube, Deezer, SoundCloud gibi dev platformlar, yapay zeka üretimi sesleri yüklenme anında tespit eden sistemler geliştiriyor. Böylece bu içerikler daha en baştan izlenebilir hale geliyor.

Audible Magic, Pex, Rightsify gibi şirketler de bu süreci eğitim verilerinden dağıtıma kadar genişletiyor. Amaç artık cezalandırmak değil, yasal çerçevede kontrol etmek.

İz Takibi Şarkı Üretimi Başladığı Anda Başlıyor

Vermillio ve Musical AI, şarkılardaki yapay içerikleri parça parça analiz ederek metadatalara etiketleyen sistemler geliştiriyor.
Örneğin, Vermillio’nun TraceID sistemi, şarkıyı vokal tonu, melodi kalıpları ve söz yapıları gibi bileşenlere ayırarak AI izlerini saptıyor. Böylece telif hakları ihlali, şarkı daha yayınlanmadan fark edilebiliyor.

“Amacımız sadece kopyaları yakalamak değil, yaratıcı etkiyi ölçmek.” — Vermillio

Bu teknoloji, YouTube’un Content ID sistemine alternatif olarak konumlanıyor ve sektördeki lisans gelirlerinin 2023'teki 75 milyon dolardan 2025'te 10 milyar dolara çıkabileceği öngörülüyor.

Yapay Zeka Eğitim Verileri de Mercek Altında

Bazı şirketler işi daha da ileriye taşıyarak, yapay zeka modellerinin eğitildiği veri setlerini analiz ediyor. Hangi model ne kadar bir sanatçının tarzından etkilenmiş, bunu tespit ederek önceden lisanslama yapılmasını hedefliyorlar.

Musical AI kurucusu Sean Power şöyle diyor:

“Atıf süreci şarkı bittikten sonra değil, model eğitilmeye başladığında başlamalı.”

Deezer: Yapay İçeriğe Görünürlük Azaltma Politikası

Deezer, yapay olarak üretilen içerikleri hem editoryal hem de algoritmik önerilerde arka plana iten araçlar geliştirdi.
2024 Nisan itibarıyla her gün yüklenen parçaların %20’si tamamen yapay üretim olarak tanımlanıyor. Bu içerikler silinmese de öne çıkarılmıyor ve yakın zamanda etiketlenmeleri planlanıyor.

DNTP Protokolü: Müzisyenler Eğitime “Hayır” Diyebilecek

Spawning AI tarafından geliştirilen DNTP (Do Not Train Protocol) sayesinde sanatçılar, eserlerinin yapay zeka modellerinde eğitim verisi olarak kullanılmasını reddedebiliyor.
Görsel sanatçılar için benzer uygulamalar yıllardır varken, müzik sektörü bu konuda henüz yeni adımlar atıyor. Yine de bu sistemin başarılı olması için bağımsız, şeffaf bir yapıya sahip olması gerektiği vurgulanıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *