Avrupa’nın sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda hızla büyüyen elektrikli otobüs pazarında Türk üreticiler, mühendislik gücü ve ihracat performansıyla dikkat çekiyor. AB’nin "Yeşil Mutabakat" kapsamında toplu taşımada karbonsuzlaşma adımlarını hızlandırdığı bu süreçte, Türkiye merkezli markalar küresel rekabette iddialı konuma yükseldi.

Yerli üreticiler, batarya teknolojileri ve tasarım kabiliyetlerini entegre ettikleri yüksek teknolojili modellerle Avrupa’nın ana pazarlarında büyüme gösteriyor. Özellikle esnek üretim yapıları sayesinde hızla değişen taleplere uyum sağlayan Türk firmaları, sadece ihracat rakamlarıyla değil, ürün çeşitliliği ve teknolojik yeterlilikleriyle de öne çıkıyor.
Türkiye’den 10 ayda 2,6 milyar dolarlık ihracat
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği verilerine göre, Türkiye'nin ocak-ekim döneminde gerçekleştirdiği otobüs, minibüs ve midibüs ihracatı yüzde 27,4 artarak 2 milyar 644 milyon dolara ulaştı. Bu artış, elektrikli araçlara olan küresel talep artışının yerli üreticilere doğrudan yansıdığını ortaya koyuyor.

TEMSA: Küresel ölçekte dönüşüme öncülük eden yerli oyuncu
Türkiye’nin önde gelen otobüs üreticilerinden TEMSA da elektrikli mobilite alanında attığı adımlarla öne çıkıyor. Şirketin CEO’su Evren Güzel, elektrikli otobüslerin Türkiye’de henüz erken aşamada olduğunu ancak küresel trendlerle uyumlu olarak büyük bir potansiyel taşıdığını belirtiyor.
Güzel’e göre Türkiye’de bugüne kadar satılan elektrikli otobüs sayısı 180’i geçmedi ve bu sayı, toplam pazarın yalnızca yüzde 1’ine karşılık geliyor. Avrupa’da ise bu oran çok daha yüksek seviyelerde. TEMSA, sadece Türkiye'de değil, Avrupa’dan ABD’ye kadar farklı coğrafyalarda faaliyet göstererek elektrikli dönüşümün öncülerinden biri olma hedefini sürdürüyor.
İlkler, inovasyonlar ve yerli teknolojiler
ASELSAN iş birliğiyle Türkiye’nin ilk yerli elektrikli otobüsünü üreten TEMSA, 2022 yılında Avrupa’nın ilk elektrikli şehirlerarası otobüsünü de piyasaya sürdü. Şirketin Adana’daki tesislerinde geliştirilen 10’dan fazla model, bugün hem Avrupa hem de Amerika pazarlarında kullanılıyor.
Amerika’da şehirlerarası ulaşımda elektrikli otobüs kullanımını başlatan TS45E modeliyle dikkat çeken TEMSA, 2024’te bu pazarda yüzde 49 büyüme kaydederek önemli bir başarıya imza attı. Şirket, bu alanda en geniş sıfır emisyonlu ürün portföylerinden birine sahip olduğunu vurguluyor.
Mobiliteden denizciliğe genişleyen teknoloji vizyonu
TEMSA, sadece karayolu ulaşımıyla sınırlı kalmıyor. Batarya teknolojilerinde yerli tasarımlara odaklanan şirket, Türkiye’nin ilk batarya AR-GE merkezini kurarak enerji yönetimi sistemlerinden kontrol kartlarına kadar tüm süreçleri kendi bünyesinde geliştiriyor.
Batarya paketleme çözümleriyle farklı iklim koşullarına uyum sağlayan TEMSA, Türk Loydu’ndan aldığı "Marine Batarya Sertifikası" ile denizcilik sektöründe de batarya çözümleri sunmaya başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin deniz taksi projesi gibi çalışmalarda aktif rol alıyor.
Avrupa rekabetinde yeni hedefler
Avrupa’da 2024’te satılan 7 bin 613 elektrikli otobüs, pazarın yüzde 24’ünü oluşturuyor. Bu oranın 2025’te yüzde 30’a ulaşması bekleniyor. TEMSA CEO’su Evren Güzel, Çinli üreticilerin pazarda artan etkisine rağmen, yerli mühendislik gücü ve AR-GE olanaklarıyla Avrupa’da rekabet etmeye hazır olduklarını vurguluyor.
TEMSA, Avrupa Batarya Pasaportu uygulamasını Türkiye’de ilk hayata geçiren firma olma unvanını da taşıyor. Şirket, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda batarya geri dönüşümü regülasyonlarına yönelik çalışmalarını da hızlandırıyor.
Teşvik ve düzenleme ihtiyacı
Güzel’e göre elektrikli araç pazarının gelişimi için düzenlemelerin ve teşvik mekanizmalarının çeşitlenmesi büyük önem taşıyor. Yüksek ilk yatırım maliyeti, pazardaki büyümeyi yavaşlatan başlıca unsur. Bu noktada uygun borçlanma imkanları, finansal destekler ve net regülasyonlar yatırımcının önünü açacak anahtarlar olarak öne çıkıyor.