VakıfBank, uluslararası kalkınma kuruluşlarıyla yürüttüğü iş birliklerine bir yenisini ekleyerek, Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB) ile ilk fonlama anlaşmasını gerçekleştirdi. Bu kapsamda banka, 10 yıl vadeli 300 milyon dolar tutarında bir kredi sağladı. Elde edilen kaynak, depremden etkilenen bölgelerdeki konut ve sosyal altyapı projeleri ile KOBİ’lerin finansmanına yönlendirilecek.
“Uluslararası iş birliklerinde yeni bir kilometre taşı”
AIIB ile imzalanan bu anlaşma, VakıfBank’ın çok uluslu kalkınma kuruluşlarıyla olan iş birliklerini coğrafi olarak çeşitlendirme stratejisinin önemli bir parçası olarak görülüyor. VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, konuya ilişkin değerlendirmesinde, işlemin Türkiye ekonomisine duyulan güvenin bir göstergesi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı; “Uluslararası fonların ülkemize kazandırılması için tüm enstrümanları etkin biçimde kullanıyoruz. AIIB ile gerçekleştirdiğimiz bu ilk fonlama işlemi, yeni iş birlikleri için önemli bir başlangıç niteliğinde.”

Toplam 3 milyar dolara yakın uluslararası kaynak
VakıfBank, 2025 yılı itibarıyla yurt dışı fonlama stratejisini çok uluslu kalkınma bankalarıyla daha da güçlendirmeyi hedefliyor. Bu çerçevede banka;
Çin Kalkınma Bankası ile 4 milyar Yuan (RMB) tutarında kredi,
Dünya Bankası Grubu üyesi IBRD ile 1,5 milyar Euro tutarında kredi anlaşmalarına da imza atmıştı.
Üstünsalih, AIIB ile gerçekleştirilen 300 milyon dolarlık bu yeni krediyle birlikte 3 milyar dolara yaklaşan yeni dış kaynak sağladıklarını vurguladı.
Deprem bölgesi ve KOBİ yatırımlarına özel odak
VakıfBank, AIIB’den sağlanan bu uzun vadeli kaynağı, özellikle deprem sonrası yeniden yapılanma çalışmaları ile KOBİ’lerin yeşil dönüşüm yatırımlarında kullanmayı planlıyor. Kredinin kullanılacağı öncelikli alanlar arasında şunlar yer alıyor:
Deprem bölgesinde konut ve sosyal altyapı projeleri,
KOBİ’lerin yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve döngüsel ekonomi yatırımları,
İhracat potansiyeli ve verimlilik artışı sağlayan projeler.
Üstünsalih, söz konusu iş birliğiyle birlikte yalnızca finansal destek sağlanmadığını, aynı zamanda döviz kazandırıcı yatırımlara yönlendirme ve ekonomiye uzun vadeli katkı hedeflediklerini belirtti.