İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem 12 günlük İran- İsrail savaşı Türkiye’ye ne söylüyor? MİT akademisi ilk kez açıkladı

12 günlük İran- İsrail savaşı Türkiye’ye ne söylüyor? MİT akademisi ilk kez açıkladı

Milli İstihbarat Akademisi, “12 Gün Savaşı” olarak bilinen çatışmaları analiz eden kapsamlı raporunu yayımladı. Rapor, Türkiye’nin bölgesel güvenlik, askeri hazırlık ve teknolojik stratejileri açısından dikkat çekici tespitler içeriyor.

MUHABİR: Sibel Çınar

Yeni Nesil Savaş Dinamikleri Ön Plana Çıktı

Raporda çatışmaların klasik askeri yöntemlerden farklı olarak, çok katmanlı bir yapıya büründüğü tespiti yapıldı. Hava saldırıları, istihbarat operasyonları, siber müdahaleler ve dijital manipülasyonların savaşın gidişatını belirlediği belirtildi. Bu durumun, modern savaş anlayışında “çok boyutlu tehdit” kavramının önemini artırdığı vurgulandı.

Hedef Odaklı İstihbarat ve Erken Müdahale

İsrail’in savaşın başında gerçekleştirdiği hedef odaklı suikast ve sabotaj girişimlerinin, İran’ın stratejik savunma unsurlarını devre dışı bıraktığı aktarıldı. Bu operasyonların etkisiyle sahadaki denge değişirken, raporda istihbaratın yalnızca veri toplama değil, yönlendirici unsur olarak da kullanıldığına dikkat çekildi.

Hipersonik Silahlar ve Hava Savunma Gerçekliği

İran’ın hipersonik füze kabiliyetine rağmen, bu sistemlerin sınırlı etki yarattığı değerlendirildi. Çok katmanlı hava savunmasının önem kazandığı savaş sürecinde, Türkiye için de bu alanda teknolojik ve operasyonel yatırımların artırılması gerektiği ifade edildi.

Dijital Güvenlik ve Kritik Altyapılar

Çatışmalar sırasında gerçekleşen siber saldırıların, ülkelerin yalnızca savunma hatlarını değil, kamuoyunu da hedef aldığı belirtildi. Özellikle iletişim uygulamalarına erişimin kesilmesi, dijital güvenliğin sadece teknik değil, toplumsal bir meseleye dönüştüğünü ortaya koydu.

Rejim Değişikliği Beklentileri Karşılık Bulmadı

Rapor, çatışma sürecinde İran’da rejim değişikliği yaşanmadığını, halkın büyük ölçüde mevcut yönetime bağlı kaldığını kaydetti. Bu durumun, dış kaynaklı manipülasyonların etkisiz kaldığını gösterdiği, ancak iç istikrarın gelecekteki gerilimlerde yeniden sınanabileceği ifade edildi.

Türkiye Açısından Çıkarımlar

Raporda, Türkiye’nin savunma sanayiinde seri üretim kapasitesi kadar; insanlı ve insansız sistemlerin entegrasyonu, yerli yazılım altyapısı ve sivil teknolojilerin askeri amaçlarla uyarlanmasına odaklanması gerektiği vurgulandı. Ayrıca kritik personel güvenliği, dijital koruma sistemleri ve erken uyarı kabiliyetlerinin artırılmasının önemi not edildi.

Olası Yeni Savaş Senaryosu ve Riskler

İran-İsrail hattında yaşanabilecek yeni bir çatışmanın, daha yıkıcı sonuçlar doğurabileceği ve geniş coğrafyaları etkileyebileceği öngörüsünde bulunuldu. ABD’nin doğrudan müdahil olabileceği bu tarz bir savaşta, hipersonik füzelerin yaygın kullanımı ve şehir merkezlerinin hedef alınması ihtimali değerlendirildi.

Savunma Sanayiine Yönelik İstihbarat Tehditleri

Milli İstihbarat Akademisi, savunma sanayiinde faaliyet gösteren şirketlerin ve personelin dış istihbarat servislerinin öncelikli hedefleri haline geldiğini belirtti. Bu nedenle sektöre yönelik güvenlik politikalarının yeniden yapılandırılması gerektiği ifade edildi.