Bağdat’ta imzalanan tarihi anlaşmayla iki ülke, sınıraşan suların yönetiminde yeni bir döneme giriyor; Türk firmaları Irak’ın su altyapısını modernize edecek
Türkiye ile Irak arasında 20 yılı aşkın süredir çözülemeyen su paylaşımı sorunu, bugün Bağdat’ta imzalanan “Su Alanında İşbirliği Mekanizma Belgesi” ile sona erdi. Anlaşma, Fırat ve Dicle nehirlerinin yönetimi için ortak bir mekanizma kurulmasını ve Irak’ın su altyapısının modernizasyonuna Türkiye’nin katkı sağlamasını öngörüyor.
20 Yıllık Diplomatik Tıkanıklık Aşıldı
2000’li yılların başından bu yana Irak, Türkiye’nin Fırat ve Dicle üzerindeki baraj projelerinin kendi su güvenliğini tehlikeye attığını savunuyor, Ankara ise bu eleştirileri, “Irak’a taahhüt edilenden fazla su bırakıyoruz” diyerek reddediyordu.
Bugün imzalanan anlaşma, bu karşılıklı suçlamaları ve güvensizliği sona erdirerek, iki ülke arasında su konusundaki en kapsamlı işbirliği zeminini oluşturdu.
Fidan: “Tarihi ve Türünün İlk Örneği”
Bağdat’ta düzenlenen törende konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, anlaşmayı “tarihi” ve “türünün ilk örneği” olarak tanımladı. Fidan, “Uzun yıllar sonra Türkiye ve Irak su konusunda gerçek bir işbirliği yapıyor. Bu belge, sadece bir teknik mutabakat değil, aynı zamanda siyasi bir iradenin yansımasıdır” dedi.
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin de anlaşmayı, “iki ülke arasında karşılıklı çıkarları önceleyen yeni bir dönemin başlangıcı” olarak değerlendirdi.
Anlaşmanın Kapsamı ve Finansmanı
İmzalanan belge, 2024 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bağdat’a yaptığı ziyarette duyurulan çerçeve anlaşmanın somut uygulama planını içeriyor. Buna göre:
- Türkiye ve Irak, Fırat ve Dicle nehirlerinin yönetiminde ortak veri paylaşımı ve karar alma mekanizması kuracak.
- Türk firmaları, Irak’ta içme suyu, sulama sistemleri ve atık su arıtma tesislerini kapsayan geniş çaplı projelerde yer alacak.
- Bu projelerin finansmanı ise Irak’ın petrol gelirlerinden oluşturulacak özel bir fon üzerinden sağlanacak.

İklim Krizi ve Kuraklıkla Mücadelede Ortak Adım
Birleşmiş Milletler’in “iklim değişikliğine en savunmasız beş ülkeden biri” olarak tanımladığı Irak, son yıllarda kuraklık ve düşük debi nedeniyle ciddi tarım ve içme suyu krizleri yaşıyor. Tigris ve Fırat nehirlerinin seviyesi, 80 yılın en düşük seviyelerine geriledi.
Bu anlaşma, hem su krizlerinin önüne geçmeyi hem de Türkiye’nin bölgesel su diplomasisindeki etkisini artırmayı hedefliyor.
Türkmen Diplomasisinin Sessiz Rolü
Süreçte dikkat çeken bir başka unsur da Irak Türkmen Cephesi’nin arabulucu rolü oldu. Türkmen lider Muhammet Seman Ağa’nın Ankara ve Bağdat arasındaki diplomatik trafiğe katkısı, taraflar arasındaki güven ortamının güçlenmesinde etkili oldu.
Ankara ise su yönetiminde uluslararası hukuk çerçevesinde hareket ettiğini vurgularken, “sınıraşan suların adil ve akılcı paylaşımı” ilkesine bağlı kalmayı sürdürüyor. Temmuz 2025’te Irak’a saniyede 654 metreküp, Ağustos’ta ise 571 metreküp su bırakıldığı açıklandı.