İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem 6 aydan fazla hapis cezası alan da bekçi olabilecek

6 aydan fazla hapis cezası alan da bekçi olabilecek

Taksirli suç ayrımı yapılmaksızın 6 aydan fazla hapis cezası alınmasının bekçiliğe engel oluşturduğunu öngören kural iptal edildi

Anayasa Mahkemesi (AYM), “kasıtlı ya da taksirli suç ayrımı yapılmaksızın 6 aydan fazla hapis cezası alınmasının bekçiliğe engel oluşturduğunu” öngören kuralın iptal edildiğini duyurdu.

Anayasa Mahkemesi, 15/10/2020 tarihinde E.2020/14 numaralı dosyada, 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun 6. maddesinin (E) bendinde yer alan “…6 aydan fazla hapis…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi. Söz konusu kuralda hapis cezası verilmesini gerektiren suçun niteliği bakımından bir ayrım yapmadığına dikkati çeken AYM, “Suçun taksirle işlenmesinde kasıt unsurunun bulunmadığı ve failin suçun neticesini öngörmesinin veya istemesinin söz konusu olmadığı gözetilmelidir” dendi.

AYM başvuru gerekçesini, “Başvuru kararında özetle, taksirli suçlar nedeniyle alınan mahkûmiyetlerin devlet memuru olmaya engel teşkil etmediği, buna karşın taksirle işlediği suçtan ötürü 6 aydan fazla hapis cezası alanların çarşı ve mahalle bekçisi olamadığı, bu durumun ise ölçülülük ve hukuki güvenlik ilkeleriyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür” diye açıkladı.

AYM tarafından yapılan değerlendirme şöyle:

İtiraz konusu kural, çarşı ve mahalle bekçisi olmaya engel bir hususu düzenlemesi nedeniyle kamu hizmetine girme hakkını sınırlamaktadır. Anayasa’nın 13. maddesi kapsamında kamu hizmetine girme hakkını sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin yasal kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir düzenlemeler niteliğinde olması gerekir.

Bununla birlikte temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren kuralların Anayasa’nın 13. maddesine uygunluğu denetlenirken sınırlamanın kanuna dayanması yeterli olmayıp aynı zamanda anayasal bağlamda meşru bir nedene de dayanması gerekmektedir.

Anayasa’nın kamu hizmetine girme hakkını düzenleyen 70. maddesinde hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemeyeceği öngörülmüştür. Buna göre kamu hizmetine girme hakkına getirilecek sınırlama görevin gerektirdiği niteliklerden başka bir şarta bağlanamaz. Aksi takdirde getirilen sınırlama anayasal bağlamda meşru bir nedene dayanmaz.

Kurala konu çarşı ve mahalle bekçiliğinin genel kolluğa yardımcı silahlı kamu görevlileri olduğu dikkate alındığında kasten işlenen suçlar yönünden bir koşul öngörülmesi çarşı ve mahalle bekçilerinin yapacağı kamu görevinin gereklerinden kabul edilebilir. Bununla birlikte suçun taksirle işlenmesinde kasıt unsurunun bulunmadığı ve failin suçun neticesini öngörmesinin veya istemesinin söz konusu olmadığı gözetilmelidir.

Bireylerin hayatın olağan akışı içinde bilmeden ve istemeden gerçekleştirdikleri eylemlerden dolayı belirli bir kamu hizmetine girmelerinin süresiz olarak engellenmesinin görevin niteliğinden kaynaklanan bir sınırlama olduğunu söylemek güçtür. Buna rağmen kuralda, kasten işlenen suçlar ile taksirle işlenen suçlar arasında hizmete giriş yönünden hiçbir ayrım veya farklılık yapılmadan 6 aydan fazla hapis cezası gerektiren herhangi bir fiili işleyenlerin söz konusu kamu görevine alınmayacağı hüküm altına alınmıştır. Kural, hapis cezası verilmesini gerektiren suçun niteliği bakımından bir ayrım yapmamaktadır.

Kaldı ki devlet memurluğuna alınmaya ilişkin genel şartlar arasında yalnızca suçun kasten işlenmesi hâlinde mahkûmiyetin engel teşkil edeceğinin düzenlendiği görülmektedir. Bu itibarla çarşı ve mahalle bekçilerinin yardımcı olduğu genel kolluk veya diğer kamu düzeni ile ilgili kamu görevlilerinin kamu hizmetlerine girişi bakımından da taksirle işlenen suçlar engel teşkil etmemektedir.

Bu durumda itiraz konusu kuralla taksirle işlenen suçlardan mahkûmiyet hâlinde dahi çarşı ve mahalle bekçiliğine girilmesinin engellenmesinin anayasal bağlamda meşru bir amacının bulunduğu söylenemez.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.