Avrupa Birliği’nin 2030’a kadar savunma kapasitesini güçlendirmek için kurduğu 150 milyar euroluk SAFE fonunda ilk başvuru süresi tamamlandı. Ülkeler ulusal planlarını Brüksel’e iletirken, Türkiye’nin tam katılım için yaptığı resmî başvurunun Avrupa Komisyonu tarafından beklemeye alındığı açıklandı.
Ankara’nın süreci kaçırdığı yönündeki iddialar ise diplomatik kaynaklarca doğrulanmadı. Türkiye’nin başvurusunun zamanında yapıldığı, ancak Komisyonun görüşmeleri henüz başlatmadığı vurgulandı.
Komisyonun temkinli tavrı
Brüksel kulislerinde Komisyonun “bekle-gör” yaklaşımında, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin çekincelerinin etkili olduğu belirtiliyor. Komisyonun aynı zamanda İngiltere ve Kanada ile yürüttüğü müzakereleri gerekçe göstererek süreci ağırdan aldığı ifade ediliyor.
AB yetkilileri, bugün açıklanan listenin sadece “ilk dalga” olduğunu, Türkiye’nin yer almamasının sürecin kapandığı anlamına gelmediğini özellikle vurguluyor.
BBC Türkçe’ye konuşan kaynaklara göre Ankara’nın başvurusu geçerliliğini koruyor. Komisyon müzakere çağrısı yaptığı anda Türkiye, üçüncü ülkelere tanınan genişletilmiş haklardan yararlanabilecek. Bu durum, Türkiye’nin SAFE sürecinde masada kalmaya devam ettiği anlamına geliyor.
Diplomasi çevreleri, Ankara’nın başvurusunu Yunan vetosuna rağmen iletmesini, “AB savunması gibi kritik bir alanda siyasi blokajın aşılması için yapılan stratejik hamle” olarak yorumluyor.
“Türkiye jeostratejik ortak”
Türkiye’nin SAFE sürecindeki en güçlü desteği Berlin’den geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Türkiye için “jeostratejik ortak” nitelendirmesini kullandı ve fonun önemli NATO üyelerine açılması gerektiğini söyledi.
Fransa çekincelerini korusa da Yunanistan ve GKRY kadar sert bir tutum sergilemiyor. İtalya, İspanya ve Polonya gibi AB ülkeleri ise Türkiye’nin katılımına sıcak bakan ülkeler arasında.
Türkiye’nin avantajları
SAFE fonu, Avrupa savunmasını ortak tedarik, entegrasyon ve stratejik bağımsızlık ekseninde güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu çerçevede Türkiye’nin NATO standartlarında üretim yapan, yüksek kapasiteli savunma sanayii AB için önemli bir potansiyel olarak değerlendiriliyor.
Ankara’nın sistemlerinin birçok NATO ülkesinde zaten kullanılıyor olması, Türkiye’nin müzakere gücünü artıran unsurlar arasında yer alıyor.
İngiltere ve Kanada da ilk listede yok
Komisyon sözcüsü Thomas Renier, Türkiye ve Güney Kore’nin “ilk tarih” içinde yer almadığını doğrularken, bunun dışlanma anlamı taşımadığını söyledi. Aynı şekilde İngiltere ve Kanada ile yürütülen görüşmeler de henüz tamamlanmış değil.
“Atina baskı altında kaldı”
Yunan basınında Türkiye’nin başvurusunun “stratejik hamle” olduğu yorumları öne çıkıyor. To Vima gazetesi, Almanya ve NATO’nun Atina üzerinde Türkiye lehine baskı kurduğu iddiasını gündeme taşıdı.
Yeni bir AB–savunma dönemi
Ankara, SAFE’e katılımın AB–Türkiye ilişkilerinde savunma sanayii odaklı yeni bir dönemin kapısını açacağını değerlendiriyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Berlin temaslarında Türkiye’nin AB’yi “stratejik hedef” olarak gördüğünü vurgulamıştı.
Son tablo
- Türkiye başvurusunu yaptı ve dosya geçerliliğini koruyor.
- Komisyon, İngiltere ve Kanada için olduğu gibi Türkiye dosyasını da bekletiyor.
- Ankara süreçte masada kalmaya devam ediyor.
- Almanya, İtalya, İspanya ve Polonya Türkiye’ye destek verirken; Yunanistan ve GKRY karşı çıkıyor.
- “İlk dalga” tamamlandı ancak SAFE süreci Türkiye için kapanmış değil.
- AB’nin savunma politikalarının yeniden şekillendiği bu dönemde, Türkiye dosyası Brüksel gündeminin en sıcak başlıklarından biri olmaya devam ediyor.