İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Ahmet Ercan’dan korkutan tespit: Önce depremcikler kudurur…

Ahmet Ercan’dan korkutan tespit: Önce depremcikler kudurur…

Deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan dikkat çeken bir paylaşım geldi.

MUHABİR: Emre Kulcanay

Türkiye’nin pek çok farklı bölgesi orta ve küçük şiddetli depremler yaşanmaya devam ederken deprem uzmanları da konuya dair açıklamalarını sürdürüyor. Son olarak Anadolu’nun farklı illerinde yaşanan sarsıntılara değinen Ahmet Ercan’dan korkutan bir tespit geldi.

“Önce depremcikler, sonra dinginlik…”

Kişisel X hesabından bir dizi mesaj paylaşan Prof. Dr. Ahmet Ercan, büyük depremden önce yaşanan küçük depremlerin önemine değindi. Ercan, “depremcikler” olarak ifade ettiği küçük ve orta şiddetli sarsıntıların ardından bir dinginlik halinin başlayacağını hemen sonrasında ise büyük bir depremin vurabileceğini dile getirdi.

“Anadolu gerildi, gerildi, durdu…”

Ahmet Ercan’ın konuya dair paylaşımında şu ifadeler yer aldı:

“Depremden önce depremcikler kudurur, sonra derin bir dinginlik başlar. Sonra da deprem vurur. Dinginlik ne kadar uzun sürerse deprem o kadar büyük olur. Anadolu gerildi gerildi, durdu. Beklemede....

Depremler için günübirlik, ya da bir kaç yıl öncesinden önlem alınamaz. Çok iyi yasa var, yönetmelik var, ancak para yoksa, yapacak bir şey yoktur. Varsıl kendini kurtarır, ya yoksula kim el verecek? Sorun burada yatıyor. Devletin kimsesizlerin kimsesi olması gerekir.

Deprem, Türkiye'nin değişmez gerçeğidir. Deprem sanayisi kurulmalı, bireysel ile devlet geliri arttırılmalı, çağdaş eğitim ile anlayışa ulaşılmalı, iç göç önlenmeli, nüfus denetlenmeli, yasa ile yönetmeliklere uyulmalı. Yoksa depremin adı ölüm olmayı sürdürür. Bilim tek çare.”