Karadeniz’in doğa ile iç içe kenti Rize, bu kez sadece yeşiliyle değil, yapılan yatırımlarla gündemdeydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen toplu açılış töreni, yalnızca bir dizi tesisin hizmete girmesi değil; aynı zamanda bir vizyonun, bir yaklaşımın halkla buluşmasıydı. Törene damga vuran isimlerden biri de, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum oldu.
Kurum’un konuşmasında sık sık vurguladığı “eser siyaseti”, sadece bir slogan değil, uzun yıllara dayanan bir yaklaşımın yeni adımlarını işaret ediyordu. Rize’de açılışı yapılan 38 farklı yatırım, sağlık, ulaşım, çevre düzenlemeleri ve konut alanlarında bölgenin çehresini değiştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca 2 önemli projenin de temeli atıldı.

bölgesel kalkınmanın kalbinde sosyal konutlar var
Bakan Kurum, özellikle alt gelir grubundaki vatandaşlara yönelik sosyal konut projeleriyle Rize’deki toplumsal dengeleri daha adil hale getirmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu açıklama, sadece Rize’de değil, ülke genelinde beklenen yeni sosyal konut kampanyalarının da sinyali olarak değerlendirildi.
Konuşmasında geçmişte yaşanan sellerden sahil düzenlemelerine kadar pek çok başlığa değinen Kurum, “Rizeli kardeşlerimizle omuz omuza olduk, yine olacağız” diyerek yerel halkla kurulan güçlü bağa dikkat çekti. Rize Meydan Projesi, afet sonrası yapılan destekler ve çevre projeleri, bölgedeki sürdürülebilir şehirleşmenin örnekleri arasında gösterildi.
yıl sonu hedefi: kimse evsiz kalmayacak
Bakan Kurum’un en dikkat çeken mesajlarından biri de deprem bölgesindeki konut teslimatlarına yönelikti. 304 bin konutun teslim edildiğini hatırlatarak, “Yıl sonuna kadar tüm vatandaşlarımızı evlerine yerleştireceğiz” diyerek iddialı bir hedefin altını çizdi.
Sosyal konut projeleriyle yalnızca barınma değil, aynı zamanda istihdam, sosyal yaşam ve psikolojik güven ortamı da hedefleniyor. Bu vizyon, sadece şehirleşmeye değil; sosyal bütünlüğe, dayanışmaya ve kalkınmaya da hizmet ediyor.
Ayrıca Kurum’un konuşmasında vurguladığı bir başka nokta da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin hem kendi vatandaşlarına hem de dünyadaki mazlumlara umut olma çabasıydı. Suriyeli annelerden Gazze’nin çocuklarınauzanan bu bakış açısı, hizmet anlayışının sadece iç siyasete değil, küresel vicdana da hitap ettiğini ortaya koydu.