Başkanın danışmanları ne yaparlar?

Bana göre yeni parti kurmaktansa yine bana göre 'sağ, muhafazakar siyasi arenada kabul görüp, oturdu'diye düşündüğüm, 'İYİ Parti'ye gidip, bu partiye azda olsa Özal'lı ANAP ruhunu katmaya çalışırlarsa daha başarılı olurlar' dediğim Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan gibi siyasilerin adımlarını takip ettiklerini ve ülkenin gidişatına yön verdiklerini ileri süren Başkan Erdoğan'ın bir çok danışmanının boşa maaş aldıklarını söyleyebilirim.
Belki bir kaçını tenzih edebilir, 'bunların samimice verdikleri mücadelelerine haksızlık etme' diyebiliriz. Ama çoğunluğunun boş danışmanlar olduğu da bir gerçek..
Bunu görmek ve bana katılmak içinde Başkan Erdoğan'ın onca danışmanın özel sayfalarına bakıp, ınstragamlarını izleyip, attıkları twitlerini görmek mümkün.
Çünkü, başkana danışmanlık yaptıkları, akıl verdikleri sanılan bunların Erdoğan'ın gittikleri yerlere kendileri davet edilmeden gittikleri ve başkanın boşluğunu yakalayıp, onla birlikte çekilen fotoğraflarla poz vermekten öteye hiç ama hiç elle tutulur bir fikir, bir öneri yada bir görüş ortaya koyamadıklarını görürsünüz.
Başkan Erdoğan'a yakın Abdulkadir Selvi ya da hatta neden hapiste olduklarını hala anlamış olmadığım ve yine bana göre bu boş danışmanlarca hain ilan edilen Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan gibi başkana muhalif, uzak bir kaç gazetecinin, valinin bile onlardan daha oturaklı, heyecanlı, öngörülü olduğunu da gördüğümüz bu ülkede sözde Başkan danışmanlarının bol keseden aldıkları maaşları ile büyüttükleri göbekleri ile önce ailelerine, sonra çevrelerine olmak üzere sanaldaki takipçilerine hava atmaktan öteye gitmedikleri de bir gerçek..
Benim ve bir çoğumuzun gördüğü bu gerçeği görüp, görmediğini de merak ettiğim Başkan Erdoğan'ın 31 Mart ve 23 Haziran'da yapılan yerel seçimlerde aldığı darbenin bedelini birilerine, başında olduğu partinin il, ilçe başkanlarına ödetmeye hazırlandığı şu günlerde işe bu sözde danışmanlarla başlasa daha başarılı olur diye düşünenlerdenim..
Çünkü hem boş, hemde boşuna maaş aldıkları alenen ortada olan bu boş o kadar danışmanın kendileri dışında ne Başkan Erdoğan'a, ne çevrelerine, nede ülkeye bir hayırlarının olduğunu kimse görüp, diyemez..
Bunu da görmek için bunların bugüne kadar dediği birinin, ne başkan tarafından nede toplum tarafından ciddiye alınmadığına da bakmak yeter hatta artar bile..
Evet, kurduğu partisinin 18. Yıl Dönümün de kendisini hala 18 yaşında sanan Başkan Erdoğan'ın kendisinin de içinde olduğunu düşündüğüm metal yorgunluğu etkisiyle dün yanında olan ve 18 yıldır iktidarda olmasına, 31 Mart ve 23 Haziran'a kadar başarılı olmasına katkı sunan bugün parti kuracakları denen Abdullah Gül, Beşir Atalay, Ali Babacan, Hüseyin Çelik wb.'leri unutup, 'Denize düşüp, köpüğe sarılmış bir' misali sarıldığı onca boş maaşlı danışmanları, hatta her gün, 'vurdum, kırdım' deyip, 'pençe' adı altında onca operasyon başlattıklarını belirtip, hakkın oyu ile seçilmişleri görevden uzaklaştırıp, Başkan Erdoğan'ın da içinde olduğu kamuoyuna korku salıp, ekonomiye de 'leblebi, çekirdek (!)' harcamaları ile zarar veren bu çember ile yerlerini sağlamlaştırma telaşında içinde başkanın partisine oy veren seçmenin bir bölümü kaçırtan, yani iş yaptıklarını sanan bakanların içinde olduğu İstanbul İl Başkanı gibi atanmış bir çok İl, İlçe başkan ve yöneticisi ile birlikte 'hemen kovmalı ve iplerini, ilişkilerini kesip, atmalı' diye kendisine acizane bir önerim var demek bir gazeteci, bir vatandaş ve bu ülkenin geleceğini düşünen bir olarak da benim görevim diye düşünenlerdenim..
Gerisi başkana kalmış..