Ankara’da taksici olarak çalışan 65 yaşındaki Binali Aslan'ın vahşice öldürülmesinin ardından başlatılan soruşturmada yeni detaylar ortaya çıkarken, olayın faillerine sonradan Türk vatandaşlığı verildiği yönündeki iddialar kamuoyunda tartışmalara yol açtı. İçişleri Bakanlığı ise söz konusu iddiaları net bir dille yalanladı.
Aslan’ın ortadan kaybolmasıyla başlayan süreç
21 Eylül 2025 günü, Ankara AŞTİ'de üç çocuk babası Binali Aslan’ın yanına gelen bir aile, Mersin’e gitmek üzere kendisiyle anlaştı. 14 kişilik aileyi aracına alan Aslan, yola çıktıktan kısa süre sonra telefonla ulaşılamaz hale geldi.
Kayıp başvurusunun ardından başlatılan araştırmalarda Aslan’ın kullandığı aracın önce Mersin’e, ardından Hatay’a gittiği tespit edildi. Şüphelilerin yasa dışı yollarla Suriye’ye geçtiklerinin belirlenmesi üzerine Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) devreye girdi.
MİT’ten Suriye’de DEAŞ’a operasyon
Zanlıların İdlib’de olduklarının belirlenmesi üzerine MİT, Suriye İç Güvenlik Servisi ile koordineli bir operasyon düzenledi. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, "Teslim ol" çağrılarına ateşle karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmada 8 şüphelinin öldüğü, 2’sinin yaralı, 4’ünün ise sağ olarak ele geçirildiği duyuruldu.
Ele geçirilen şüphelilerin Türkiye’ye iade edildiği bildirildi.
Cesedi ormanlık alanda bulundu, zanlılar tutuklandı
Binali Aslan’ın cansız bedeni, Mersin'in Tarsus ilçesinde ormanlık bir bölgede toprağa gömülü halde bulundu. Zanlıların Ankara’da M.A. ve N.S. isimli şahısların evinde bir süre kaldıkları tespit edildi. Bu kişiler, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanarak mahkeme kararıyla tutuklandı.
Hatay Emniyet Müdürlüğü'ne getirilen zanlılar, ifadesinde Aslan’ı yolda öldürüp Tarsus’ta gömdüklerini itiraf etti.
Şüphelilerin geçmişine dair çarpıcı bulgular
Ailenin daha önce Gaziantep'te bir türbenin yakınında karavanda yaşadığı, Fransa ve Türkiye vatandaşlığı taşıdığı ve aslen Kayserili oldukları belirlendi. 2023 yılında jandarmanın “dur” ihtarına uymayarak kaçtıkları, sonrasında meydana gelen trafik kazasının ardından güvenlik güçlerine saldırdıkları ve bu nedenle bir süre cezaevinde kaldıkları tespit edildi.
Çocuklarını gizlice defnetmişler
Soruşturma kapsamında yapılan aramalarda türbe yakınlarında kazılan bir mezar bulundu. Mezarın içinde 12 yaşlarında bir çocuk cesedi yer aldı. Adli Tıp’tan alınan ön rapora göre, çocuğun zanlılar Vahdi Aksoy ve Meryem Aksoy’un engelli çocukları olduğu belirlendi. Ölüm nedeni henüz netleşmedi; adli süreç devam ediyor.
Vatandaşlık iddiaları gündem oldu, Bakanlık yalanladı
Cinayet sonrası kamuoyunda en çok tartışılan iddialardan biri, ailenin sonradan Türk vatandaşlığına geçirildiği yönündeydi. Bu iddialar üzerine İçişleri Bakanlığı bir açıklama yaparak söz konusu haber ve sosyal medya paylaşımlarını yalanladı.
Bakanlık açıklamasında, “Bazı medya organlarında yer alan, olaya karışan ailenin sonradan vatandaşlık kazandığına dair iddialar tamamen gerçek dışıdır. Aile fertlerinin tamamı doğuştan Türk vatandaşıdır.” denildi.
Soruşturma derinleşerek sürüyor
Gözaltına alınan 6 zanlının sorguları sürerken, cinayetin arka planına ilişkin soruşturma çok yönlü şekilde devam ediyor. Yetkililer, olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılması için çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü belirtti.