İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Bir ülkeyi bir kenti anlama derdi

Bir ülkeyi bir kenti anlama derdi

Başkan Erdoğan'ın tüm gücü ile desteklediği ve 81 İl'in valiler ve kaymakamları başta olmak üzere tüm idarecileri alarma geçirdiği ve Türkiye'nin en büyük teknoloji etkinliği, TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST İstanbul) 6 günde 1,5 milyon kişiyi ağırlamış.

Başkan Erdoğan'ın tüm gücü ile desteklediği ve 81 İl'in valiler ve kaymakamları başta olmak üzere tüm idarecileri alarma geçirdiği ve Türkiye'nin en büyük teknoloji etkinliği, TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST İstanbul) 6 günde 1,5 milyon kişiyi ağırlamış.
'Burada ki amaç ne?' dediğimiz de şu an     Amerika'da olan ve Trump ile de görüşmeye     çalışan ama 'Başkan Trump seçim çalışmalarında' denilerek, görüştürülmeyen Başkan     Erdoğan'ın derdinin, ülkesinin her alanda var     olduğunu tüm dünyaya anlatmak için verdiği mücadeleyi görüyoruz.
Ve aynı durumda olanların yaşadığı sorunları yani 'paçaya yapışma, engelleme, ayak oyunları' ile karşı karşıya kalan bizler gibi Başkan Erdoğan'ın da bir sürü alçakça engellemelerle karşılaştığını, bizzat yaşadığını da bilmek gerekir.
Evet, ülkenin başında olan Başkan Erdoğan gibi bizlerinde bir kenti tanıtma, anlatma derdinde olduğumuz şu günlerde yaşadıklarımızı anlatsak, 'başta Ardahan olmak üzere yazımızı okuyanlar ağlar' desek inanın..
Çünkü ülkesini gündeme taşımak, onu anlatmak ve 'Biz de varız' demek için mücadele eden Başkan Erdoğan'ın yaşadıklarını benzerlerini yaşadığımızı gördükçe bizde onun kadar gerilir, onun kadar direnir ama bir o kadar da     yoruluruz.
Evet, ülkenin Kafkaslara açılan kapısı olarak bilinen ve 3 gümrük kapısı olmasına karşın ithalat, ihracatın istendiği şekilde yapılmadığı, kırmızı et deposu olmasına karşın et entegre tesisleri olmayan, Uludağ ve Palandöken Kayak tesislerinden daha iyi bir Kayak Tesisi, gölleri, yaylaları olmasına karşın yeterince turistin tanıyıp, programına almadığı, geleceğin Davosu bir kent olan 75 plakalı, 5 İlçeli, 1 Beldeli, 234 köylü, Doğu ile Karadeniz bölgelerini birbirine bağlayan Bin 900 rakımlı, havalanı olamayan, gümrük kapısınınsınırları içinde olmasına karşın, Kar-Tiflis- Bakü Demir yolunun ulaşmadığı Ardahan'ı, 1-7 Ekim 2019 günlerinde gerçekleşecek olan 'Ardahan'ı tanıtma Günleri' adlı etkinlikle başta İstanbul'a olmak üzere tüm dünyaya anlatma mücadelemiz esnasında yaşadıklarımız gerçekten düşündürücü olduğu kadar hainliğe varan girişimlerle karşılaşmamız da o kadar     acı bir durum..
Şu an Amerika'da olan Erdoğan'ın verdiği mücadeleyi anlamayıp, onu düşünceleri ve siyasi görüşleri dolayısıyla adeta yakmak, yıkmak isteyenlerin aslında birlikte yaşadıkları ülkelerine zarar verdiğini anlamadığı gibi bazılarının da kendi egolarını Ardahan adının önüne çıkarıp, 'Biz olmasak, olmaz' demeye getirdikleri alçakça çıkışlarıyla uğraşmaktan asıl işimiz olan bir kenti tanıtma ve anlatma çabamızı engelleme istemeleri gerçekten de düşündürücü olduğu gibi alçakça bir girişim olduğunu tüm Ardahan kamuoyunun da bilmesini isteriz.
Halbuki; 'Gelin sizde olun' dediğimizi de duymak, görmek istemeyenler de aynı kişi ve tabela, sözde kuruluşlar olduğunu da tüm Ardahan bilmeli, görmeli..
Ama şu bir gerçek var ki; dün 'Muhtar bile olamaz' denen Başkan Erdoğan'ın bugün ülkenin Başkanı olduğunu görmek ve bu ülke için doğru olarak yaptıklarını da kabul etmek         gerekmez mi?
Bilmem ama varsa yanlışları ki bende var dediğim ama bu yanlışlarını düzeltmesi için katkı sunulması gerekirken onu yıkma çabaları içine girmek demek aslında kendini de yıkmak (!) anlamına gelir der ve bırakın bir şeyler yapmak isteyenlere yardımcı olmuyorsanız, yapılanları engellemeyin derim diyorum..