İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Bu yaşananları ancak barış dili çözer

Bu yaşananları ancak barış dili çözer

Cumhurbaşkanı/Başkan Erdoğan'ın da savaş dediği Arfin Operasyonunda devam eden ölümlerin durması ve bölgede oynan oyunların bozulmasının tek ama tek bir yolu var.

Cumhurbaşkanı/Başkan Erdoğan'ın da savaş dediği Arfin Operasyonunda devam eden ölümlerin durması ve bölgede oynan oyunların bozulmasının tek ama tek bir yolu var.
O da yıllardır ortaya konulan yanlış politikalar dolaysıyla gün geçtikçe iyiden iyiye bir birinden ayrılan Türk/Kürt Kardeşliği makasının yeniden ele alınması ve makasın açılan ağzının daha çok kan akıtmadan kapatılmasıdır.
Bunun içinde Afrin Operasyonu başta olmak üzere ülke içinde ve dışında çatışmalara neden olan adımların bir an önce geri atılması gerekir.
Çünkü bu her iki tarafı da yaralayan ve kardeşlik makasını iyiden iyiye geren adımlar atıldıkça başta Amerika olmak üzere bölgede ve ülke üzerinde hesapları olanların oyunlarına geldiğimiz bir gerçektir.
Sesi sedası çıkmayan ama Türkiye'ye yeni silahlar satan İngiltere'nin ve diğer Avrupa ülkelerinin bu ülke ve bu bölge üzerinde ki hesaplarını bozmanın tam zamanıdır.
Bunun içinde barış sürecinde olduğu gibi bu konuda da cesaretle adım atacak olan ve oylarının büyük bölümü Kürtlerde alan Cumhurbaşkanı/Başkan Erdoğan'dır..
Erdoğan'ın atacağı adımın yanı sıra yaşanan çatışma ve ard arda gelen şehit haberleri ile gün geçtikçe daha çok sarsılan ve yıllardır birlikte yaşadığı, kız alıp verdiği komşusu Kürt'e diş bileyen Türklerde büyük iş düşmektedir.
Türklerin, 'kanın kanla değil, su ve sulh ile yıkanır' diyerek atacakları barış adımı ile ABD, AB ve Rusya'nın oyunlarını bozacak, ülke ve bölge üzerindeki oyunlarını bozacak, ortadan kaldıramazsa da en azından 30-40 bilemediniz 100 yıl öteleyecektir.
Bu nedenle; Türkler, Kürtler ile barışmalı, onlara başkaları değil kendilerinin kardeş olduğunu anlatacak yeni adımlar atmalı, bu yönde kardeşlik tohumları atmalıdırlar.
Aksine ölende, ağlayan da, ve gün geçtikçe     bir birinden ayrılanda Türk ve Kürt kardeşliği olacak.. 
Bir taraftan Kürtlerin yanında olduğunu diğer yandan Türklerle müttefik olduklarını belirtip, her iki halkın göz yaşları ile mutlu olanlar yani biz solcuların yıllardır dost olmadığını belirttiğimiz Amerika başta olmak üzere silahları ile dünyayı kana bulayanlar mutlu olacak, kıs kıs gülmeye devam edecekler.
Bunun önüne geçmek içinde başta sanal ortamda Kürtlere, onuların seçtiklerine, partilerine ve yeddi sülalelerine küfür eden dost, kardeş bildiğimiz Türkler klaviye kahramanlığını bir an önce bir kenara bırakıp, barışa yönelik mesajlar vermekle başlamalı.
Türk siyasiler Astena yada başka yerlerde değil, Ankara'da, Ardahan'da Kürt siyasiler ile bir araya gelmeli ve kardeşliği yeniden yeşertecek söylemler içine girmeli.
Televizyon başlarında ellerine aldıkları çubuklarla kaç Kürdün daha öldürüldüğünü anlatanlar 'bu ülkenin hepimizin olduğunu, komşularımızla savaşı değil, barışı konuşmalıyız' demeli ve gündemi germekten kaçmaları gerekli.
Kürtler de Barzani gibi birilerinin gazına gelmemeli, kardeşliğe yara veren adım ve söylemlerden kaçmalı..
Yaşananların kendilerinde yaraladığını, zarar verdiğini yüksek sesle söylemeli, dile getirmeli..
Evet bu anlattıklarımız için zaman geçti mi?
Hayır..
Peki bunları yapmak zor mu?
Hayır...
Para, pul lazım mı?
Hayır...
Sadece barış dilini kullanmak yeter ve artar.
Haydi bugün yeni haftaya başlarken bu dediklerimizi bir yapalım.
Yapalım da; Cuma gününe kadar bir bakalım, kapalı hava da bulunan bulutların nasıl olup dağıldığını ve her iki toplum üzerinde güzel günler, güneşlerin doğduğunu hep birlikte görelim.