İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Can Atalay: Artık benim için Meclis cezaevidir

Can Atalay: Artık benim için Meclis cezaevidir

Tutuklu TİP milletvekili Can Atalay, "Artık benim için Türkiye Büyük Millet Meclisi burasıdır, cezaevidir, bu hücredir. Dün olduğu gibi bugün de Anayasa’nın uygulanmasını savunuyorum." dedi.

MUHABİR: Aydın Ozan Demir

Anayasa Mahkemesi'nin ikinci hak ihlali kararına rağmen tutuklu bulunan TİP milletvekili Can Atalay, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.

AYM'nin ikinci hak ihlal kararına Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin uymamasına tepki gösteren Atalay, "Bulunduğum 20 metrekarelik hücreden çıkıp Mecliste yemin etmem, siyaset yapmam istenmiyor. Hatay halkı için çalışmam engelleniyor. Engelleri aşmak gerekiyor." dedi.

Anayasa’nın uygulanmasını savunan Atalay, hukukun egemen olması için mücadele vermeyi sürdüreceğinin mesajını verdi.

Can Atalay şunları kaydetti:

Demokrasi ve hukukun üstünlüğü için endişe duyarak Anayasa Mahkemesinin verdiği kararların uygulanması beklendiği halde uygulanmadı. Oysa; Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararları temel insan hak ve özgürlüklerin, demokrasi ve hukuk devletinin geleceğini belirleyen kararlardır. Anayasa Mahkemesi kararları hakkımda verilmiş olsa dahi; sahip çıkılması gereken demokrasidir, insan haklarıdır, hukuk devletinin ve hukukun üstünlüğüdür.

Tartışılan Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olan bir milletvekilinin özgürlüğüdür. Ancak asıl mesele vatandaşların seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma hakkına sahip çıkabilmektir. Asıl meselemiz demokrasi ve hukukun üstünlüğü olmalıdır.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi burasıdır, cezaevidir"

Hangi şartlar altında olursa olsun bu sorumluluğu yerine getirmek topluma olan borcumdur. Bulunduğum 20 metrekarelik hücreden çıkıp Mecliste yemin etmem, siyaset yapmam istenmiyor. Hatay halkı için çalışmam engelleniyor. Engelleri aşmak gerekiyor. O halde artık benim için Türkiye Büyük Millet Meclisi burasıdır, cezaevidir, bu hücredir. Dün olduğu gibi bugün de Anayasa’nın uygulanmasını savunuyorum.

Hukukun egemen olması için başta Hataylılar olmak üzere hepimiz için mücadele vermeyi sürdürüyorum, sürdüreceğim. Yolumuza devam ederken Hatay’da yitirdiklerimizin davasını üstleneceğimizi, 6 Şubat depremleri ile yerle bir olan Hatayı hep birlikte ayağa kaldırmak için canla başla çalışacağımızı, insan canını imar rantı içerisinde bir maliyet kalemi olarak görenlere ve insanımızı bu yıkıma mahkûm eden anlayışa karşı mücadele edeceğimizi söylemiştik.

"Yolumuzdan dönmeyeceğiz"

Keyfiliğin sonucunun otoriterliktir. 100 yılını arkada bırakan Cumhuriyetimiz, ancak demokratik hukuk devletinin kurallarıyla daha da ileri taşınabilir. Sözümüz, sözdür. Yolumuzdan dönmeyeceğiz. Karşı karşıya olduğumuz tehlikelerin farkındayız. Yöneticilerin keyfiliğine, hukuksuzluğuna karşı çıkan bütün yurttaşlarımızı, yan yana duruşumuz ve dayanışmamız kurtaracaktır.

Bu nedenle; hangi mahkeme kararının ne zaman ve ne şekilde uygulanacağını, uygulanıp uygulanmayacağını bir kenara bırakmanın vaktidir. Mücadele ve dayanışmayı sürdürmeye devam etmenin zamanıdır. Bir kez daha söylüyorum: mevcut durum ve önüme çıkarılabilecek hiçbir engel, beni Hatay halkına karşı olan sorumluluğumu yerine getirmekten alıkoyamayacaktır.