Can Holding Soruşturmasında Gözaltılar ve Kayyım Atamaları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Can Holding merkezli soruşturma kapsamında önemli gelişmeler yaşanıyor. “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “örgütü yönetme”, “örgüte üye olma”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suçtan elde edilen malvarlığı değerlerini aklama” gibi ağır suçlamaların yöneltildiği dosyada, 11 şüpheli gözaltına alındı. Bu kişilerden 10'u adliyeye sevk edilirken, 1 şüpheli serbest bırakıldı.
İfade Süreçleri Devam Ediyor
Adliyeye sevk edilen 10 şüphelinin ifade işlemleri halen devam ediyor. Şüpheliler arasında, Can Holding ve Ciner Grubu bünyesindeki bazı şirket yöneticilerinin yer aldığı öğrenildi. Soruşturmanın derinleştirilerek yeni gözaltıların da gündeme gelebileceği belirtiliyor.
121 Şirkete El Konuldu, TMSF Kayyım Atadı
Soruşturmanın ekonomik ayağında ise oldukça geniş çaplı bir müdahale söz konusu. Can Holding ve Ciner Grubu çatısı altındaki toplam 121 şirkete el konuldu. Bu şirketlerin yönetimi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilerek kayyım atandı. TMSF’nin, el konulan şirketlerin mali yapısını incelemeye başladığı ve yönetimsel düzeyde yeniden yapılandırma sürecine gireceği kaydediliyor.
Kemal Can Tutuklu, Bazı Yöneticiler Firari
Soruşturmada öne çıkan en dikkat çekici gelişme, Can Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can’ın tutuklanması oldu. Can’ın, soruşturma kapsamında yürütülen mali incelemeler neticesinde "örgüt yöneticiliği" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlamalarıyla cezaevine gönderildiği açıklandı. Öte yandan bazı yöneticilerin halen firari olduğu, emniyetin bu kişilerin yakalanması için çalışmalarını sürdürdüğü bildirildi.
Park Holding ve Bağlı Şirketlerde de Kayyım Dönemi
Ciner Grubu’na bağlı Park Holding ve iştirakleri de soruşturma kapsamında değerlendirildi. Bu şirketlerin yönetimine de TMSF kayyım olarak atandı. Böylece soruşturmanın, sadece Can Holding değil, doğrudan bağlantılı diğer büyük şirket gruplarını da içine alarak genişlediği görülüyor.
Soruşturma Genişleyebilir
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmanın çok yönlü olarak sürdüğünü ve yeni deliller doğrultusunda operasyonların sürebileceğini belirtti. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile koordineli yürütülen çalışmalarda, yurt dışı bağlantılar ve para transferleri de mercek altına alınmış durumda.