Cevdet Yılmaz: “Yerel Yönetimlerde Yatırım Oranı Giderek Düşüyor, Bu Sermayeyi Tüketmektir”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yerel yönetimlerin son yıllarda yatırım harcamalarında ciddi bir gerileme yaşandığını belirterek, “Bir mahalli idarenin niteliği toplam harcamasından çok, yatırım harcamasının oranı ile ölçülür. Eğer bu oran düşükse, yalnızca geçmişin yatırımlarıyla günü kurtarmaya çalışıyorsunuz demektir. Bu da sermayeden yemektir” ifadelerini kullandı.
“Yatırım Harcamalarının Payı 13 Puan Geriledi”
CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cevdet Yılmaz, 2018 yılında mahalli idarelerin toplam harcamaları içinde yatırımların payının yüzde 42 olduğunu, bu oranın 2024 itibarıyla yüzde 29’a düştüğünü açıkladı. Yılmaz, bu düşüşün sürdürülebilir olmadığını vurgulayarak, “Popülist harcamalarla bir süre idare edebilirsiniz ama sonu kriz olur. Kaynakların akıllıca yönetilmesi gerekiyor” dedi.
Ankara’daki su kesintilerine de atıfta bulunan Yılmaz, "Sayın Belediye Başkanı, 'Bakım yapılmadığı için borular çatladı' dedi. Oysa 7 yıldır görevdeydi. Gerekli yatırım önceden yapılsaydı bu sorunlar yaşanmazdı. Bu durum, yatırım eksikliğinin somut bir sonucu” diye konuştu.

"Su Yönetimi Artık Hayati Bir Meseledir"
Yılmaz, iklim değişikliğiyle birlikte su yönetiminin stratejik öneme kavuştuğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla bu konuda bir çalışma grubu kurulduğunu belirten Yılmaz, grubun başkanlığını kendisinin yürüttüğünü ve ilgili bakanlıkların da sürece dahil edildiğini söyledi.
Yılmaz, Türkiye’de tarımsal sulamanın yüzde 80 oranında su tükettiğini ve bu nedenle verimliliğin artırılması gerektiğini belirtti. Açık sistem sulamanın ciddi su kayıplarına yol açtığını belirten Yılmaz, "Son 22 yılda tamamen kapalı sisteme geçtik. Eski açık sistemlerin de kapalıya dönüştürülmesi artık önceliğimiz" dedi.
"Belediyeler Şehir İçi Su Şebekelerine Yatırım Yapmıyor"
Cevdet Yılmaz, şehir içi su şebekelerinde kayıp-kaçak oranlarının ciddi seviyelerde olduğunu belirtti. Devlet Su İşleri'nin taşıdığı suyun yüzde 40-50’sinin şebekelerde kaybolduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu durum, belediyelerin yeterince altyapı yatırımı yapmadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
"Yeni Bir Mahalli İdareler Reformu Şart"
Yılmaz, yerel yönetimlerin hizmet kalitesini artırabilmesi için yeni bir reform ihtiyacına işaret etti. Parti ayrımı yapmaksızın tüm yerel yönetimlerin aynı kurallara tabi olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Bu kadar yolsuzluk tartışmasının olduğu bir alanda işler doğru gitmiyor demektir. Belediyeler temel görevlerine odaklanmalı. Çöp toplamak, yolları temiz tutmak gibi asli görevlerini yerine getirmeliler” dedi.
“Altın Üzerinden Satın Alma Gücü Ölçülmez”
Yılmaz, muhalefetin altın fiyatları üzerinden yaptığı eleştirileri de değerlendirdi. Altın fiyatlarının sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada arttığını belirten Yılmaz, “Jeopolitik gerilimler ve merkez bankalarının rezerv tercihi, altını küresel ölçekte yükseltti. Satın alma gücü gıda, kira ve giyim gibi harcamalarla ölçülür, altın üzerinden değil” dedi.
Türkiye’de asgari ücretin altın bazında düşüş oranının diğer gelişmiş ülkelere kıyasla daha düşük olduğunu vurgulayan Yılmaz, “ABD'de yüzde 87, Fransa’da yüzde 83, Türkiye’de yüzde 61 düşüş var. Eğer altınla ölçüyorsak, dünya genelinde herkesin alım gücü düştü” şeklinde konuştu.
“Türkiye Dünyanın En Az Borçlu Ülkelerinden Biri”
Yılmaz, “Bebek 150 bin TL borçla doğuyor” söylemini eleştirerek, Türkiye’nin kamu borcunun milli gelire oranının yüzde 25’in altında olduğunu söyledi. Avrupa ülkelerinde bu oranın ortalama yüzde 80’in üzerinde olduğunu belirten Yılmaz, “Türkiye borçlu bir ülke değil. Almanya’da kişi başına borç 44 bin 500 dolar, ABD’de 105 bin dolar. Türkiye’de ise sadece 3 bin 753 dolar” açıklamasında bulundu.
"Tasarruf Sadece Kısıntı Değil, Verimli Kaynak Kullanımıdır"
Kamuda yürütülen tasarruf politikalarına değinen Yılmaz, zorunlu giderler dışında kalan alanlarda ciddi denetimlerin başladığını belirtti. İlk defa kurulan izleme ve denetim sistemiyle 257 kamu idaresinde 1958 denetim gerçekleştirildiğini aktaran Yılmaz, “Tasarruf genelgesi etkisini gösteriyor. Son on yılda bütçedeki payı yüzde 4,6 olan esnek harcamalar geçen yıl yüzde 3,1’e düştü” dedi.

"Savunma Sanayii, Güvenliğimizin ve Bağımsızlığımızın Teminatı"
Yılmaz, savunma sanayisinin sadece güvenlik değil, aynı zamanda bağımsız dış politika ve ekonomik güç anlamına da geldiğini vurguladı. Türkiye’nin savunma sanayiinde yerlilik oranını yüzde 20’lerden yüzde 82’ye çıkardığını belirten Yılmaz, geçen yıl 7,2 milyar dolarlık savunma sanayi ihracatı yapıldığını kaydetti.
"Yeni Anayasa, Toplumsal Sözleşme Niteliğinde Olmalı"
Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Yılmaz, sürecin sadece AK Parti’nin değil, tüm Meclis’in ortak sorumluluğu olduğunu dile getirdi. Anayasanın bireyi merkeze alan, hak ve özgürlükleri koruyan bir yapıya kavuşması gerektiğini vurguladı.
“Terörden Kurtulmadan Kalkınma Mümkün Değil”
Terörle mücadelenin bir devlet politikası haline geldiğini belirten Yılmaz, bölgede kalkınmanın ve demokrasinin önündeki en büyük engelin terör olduğunu söyledi. Doğu ve Güneydoğu’nun terörsüz bir ortamda Türkiye ortalamasının üzerinde büyüyeceğini ifade eden Yılmaz, Meclis’te kurulan komisyonun önemli bir çerçeve hazırlığında olduğunu belirtti.

"Filistin Özgürleşene Kadar Destek Sürecek"
Yılmaz, İsrail-Gazze ateşkesine ilişkin değerlendirmesinde, “Kırılgan da olsa sağlanan ateşkes önemli. Ancak İsrail’in geçmişi bu konuda umut vermiyor. Türkiye, Filistin özgürleşene kadar yanında olmaya devam edecek” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yürüttüğü lider diplomasisinin etkili sonuçlar doğurduğunu ifade eden Yılmaz, Filistin’in tanınmasının uluslararası düzeyde arttığını ve bu farkındalığın Gazze'nin yeniden inşası için önemli bir fırsat sunduğunu belirtti.
"Yasadışı Bahisle Mücadelede Finansal Takip Ön Planda"
Sanal kumar ve yasadışı bahis konusuna da değinen Yılmaz, sadece internet sitelerinin kapatılmasının yeterli olmadığını belirtti. Finansal hareketlerin izlenmesinin daha etkili olduğunu kaydeden Yılmaz, bu süreçte MASAK’ın ana kurum olarak görev yapacağını, uluslararası iş birlikleriyle finansal takibin derinleştirileceğini açıkladı.