Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul’daki teşkilat krizinde yargı sürecine takıldı. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, İl Başkanı Özgür Çelik ve ekibinin görevden uzaklaştırılmasına yönelik verdiği tedbir kararına, CHP yönetiminden itiraz geldi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un da açıkladığı gibi, hukuki süreç halen devam ederken, mahkemenin verdiği bu ara karar; kamuoyunda “şok” olarak yorumlansa da, yargı sisteminin olağan işleyişi çerçevesinde alınan geçici bir tedbir niteliği taşıyor. Tunç, “Mahkemenin kararı nihai değildir, telafisi güç zararların önüne geçmek amacıyla verilmiş bir ihtiyati tedbirdir” ifadeleriyle konunun hukuki zeminde değerlendirildiğini vurguladı.
MAHKEMEDEN USULSÜZLÜK TESPİTİ
İstanbul İl Kongresi'nde usulsüzlük yapıldığına dair iddialar üzerine başlatılan yargı sürecinde mahkeme, "yaklaşık ispat" düzeyinde delil bulunduğunu belirtti. Bu kapsamda, 8 Ekim 2023’te gerçekleşen kongrede seçilen İl Başkanı Özgür Çelik ile birlikte, tüm yönetim ve disiplin kurulu üyeleri görevden uzaklaştırıldı. Görevden alınanlar arasında, kurultaya seçilen 196 delege de yer aldı.
GEÇİCİ YÖNETİMDE GÜRSEL TEKİN DÖNEMİ
Mahkeme, CHP MYK’nın 14 Temmuz 2025’te aldığı kurultay kararı doğrultusunda, sadece İstanbul’daki seçim süreçlerini durdurdu. Bu süreçte görev alması için eski il başkanları Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap geçici yönetim olarak belirlendi. Bu karar, CHP’nin kendi iç bünyesinde yaşadığı derin yapısal sorunu gün yüzüne çıkardı.
"AMAÇ CHP'Yİ İTİBARSIZLAŞTIRMAK" DEDİ
Hakkındaki iddialara dair daha önce ifadeye çağrılan Özgür Çelik ise, bu sürecin bir itibarsızlaştırma operasyonu olduğunu ileri sürerek, "Amaç CHP'yi itibarsızlaştırmak ve toplumu susturmak" demişti. Ancak kamuoyunda oluşan algı, parti içindeki çekişmelerin ve liyakat dışı uygulamaların sistemsel bir soruna dönüştüğünü ortaya koyuyor.