İstanbul’un siyasi atmosferi, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in görevden alınmasıyla bir kez daha alevlendi. Ancak yaşanan gelişmeler bununla sınırlı kalmadı. Görevden uzaklaştırılma kararının hemen ardından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve "oylamaya hile karıştırıldığı" iddiasını taşıyan iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi. Özgür Çelik hakkında 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Bu gelişme sadece Çelik'in siyasi kariyerini değil, aynı zamanda CHP içerisindeki güç dengelerini de sarsabilecek potansiyele sahip. Çünkü iddianamede yalnızca Özgür Çelik değil, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, eski Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve 7 isim daha sanık olarak yer alıyor. Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi kapsamında açılan dava, "demokrasiye müdahale" tartışmalarını da yeniden gündeme taşıdı.
özgür çelik sessizliği bozdu: 'baba ocağını kimse teslim alamaz'
Görevden alınma kararının ardından İstanbul İl Başkanlığı binasında açıklama yapan Özgür Çelik'in “Cumhuriyet Halk Partisi halktır, halkın evidir, baba ocağıdır. Baba ocağını, halkın evini kimse teslim alamaz” sözleri, kısa sürede sosyal medyada gündem oldu.
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na göre 'oylamaya hile karıştırmak' suçundan 1 ila 3 yıl arası hapis cezası talep ediliyor.
değişim dalgası mı?
Özgür Çelik’in, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun desteklediği “değişimci” cepheden gelmesi, yaşanan gelişmelere başka bir boyut katıyor. Rakibi Cemal Canpolat ise “genel merkez çizgisindeki isim” olarak biliniyor. Bu da olayların sadece bir adli süreç değil, parti içi bir güç mücadelesinin dışa vurumu olarak yorumlanmasına neden oluyor.