AK Parti’nin İzmir İl Danışma Meclisi Toplantısı, bu yıl alışılmışın çok ötesinde bir atmosferde gerçekleşti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, kürsüde yalnızca partililere değil, doğrudan İzmir halkının vicdanına seslendi. Özellikle Çiğli, Karşıyaka, Buca ve Bayraklı ilçelerinde gün geçtikçe artan çevre kirliliği, kötü koku ve işçi mağduriyetlerini gündeme taşıyan Bakan Işıkhan, “çöp dağları” ifadesiyle dikkatleri yerel yönetimlerin hizmet performansına çekti.
çöp yığınları çiçeklerin yerini aldı: “izmir’in dağlarında artık umut değil atık var”
İzmir’e adım atan herkesin ilk anda karşılaştığı manzaraya dikkat çeken Bakan Işıkhan, şehirdeki yoğun çöp birikimi ve koku sorununu, doğrudan CHP’li belediyelerin yönetim zaafiyetine bağladı. “Malum, İzmir’e geldiğinizde söze gerek kalmıyor” diyen Işıkhan, çevre felaketlerinin neredeyse kronik hale geldiğini vurguladı. Özellikle dört büyük ilçede her gün yeni bir çevre krizi yaşandığını belirten Işıkhan, “CHP artık çöp toplamayı öğrenmeli” çıkışıyla sert bir mesaj verdi.
işçi hakları ihmal mi ediliyor? belediyelerde maaş krizi ve grevler
İzmir’de sadece çevre değil, işçi hakları da gündemin en sıcak başlıklarından biri. Bakan Işıkhan, çok sayıda belediye çalışanının haksız yere işten çıkarıldığını, SGK prim borçlarının ödenmemesi nedeniyle maaşların geciktiğini ve bunun bir bahaneye dönüştüğünü ifade etti. “Bu borçların sorumlusu devlet değil, CHP’li belediyelerdir” diyen Işıkhan, sosyal devlet anlayışıyla yapılan tüm yapılandırma çağrılarına rağmen bazı belediyelerin sorumluluklarını yerine getirmediğini savundu.
yolsuzluk ve israf suçlamaları: “belediye bütçeleri çarçur ediliyor”
Yalnızca çöp ve maaşlarla sınırlı kalmayan eleştiriler, belediye bütçelerinde usulsüz harcamalar ve rüşvet iddialarına kadar uzandı. Işıkhan, “fuzuli projelere yapılan harcamalarla açılan bütçe açıklarının, işçilere fatura edilmesini” sert şekilde eleştirdi. “Bu bir beceriksizlik değil, açıkça bir siyasi zihniyet sorunudur” diyen Bakan, belediyelerin kaynak yönetimi konusundaki zaaflarını da gündeme taşıdı.
türkiye yüzyılı hedefleriyle çelişen yerel yönetim anlayışı
Bakan Işıkhan konuşmasının ilerleyen bölümlerinde, Türkiye’nin kalkınma hamlelerine işaret ederek, CHP’li belediyelerin yerel sorunlara çözüm üretememesinin, genel kalkınma stratejilerini baltaladığını savundu. “Biz Türkiye’yi dünya ölçeğinde büyütmeye çalışırken, bazı şehirlerde hâlâ 90’ların çöp, çukur, çamur siyasetiyle uğraşıyoruz” ifadeleriyle, hizmet eksikliği eleştirisini daha da derinleştirdi.
SGK’yı hedefe koymak çözüm değil, sorunları gizleme çabası mı?
İşçi maaşlarının ödenememesi konusundaki SGK borçlarına da dikkat çeken Işıkhan, “SGK borcunu ödeyemeyen belediyeler, devlet kurumunu günah keçisi ilan ederek halkı yanıltıyor” çıkışında bulundu. Bakanlık olarak tüm kolaylıkların sağlandığını ve çözüm odaklı davranıldığını ifade eden Işıkhan, sorumluluktan kaçan belediyelere karşı daha fazla esneklik gösterilmeyeceğini açıkça dile getirdi.
bölgesel yönetim değil, ideolojik tercihler mi etkili oluyor?
İzmir özelinde yerel hizmetlerin ideolojik yaklaşımlarla yönetildiğini ima eden Işıkhan, belediyeciliğin vatandaş odaklı yapılması gerektiğini, siyasi söylemlerin sorun çözmediğini vurguladı. “Yatırımlar engelleniyor, şehirler ihmal ediliyor. Bu sadece siyasi bir rekabet değil; aynı zamanda hizmetin önüne geçen bir anlayıştır” dedi.
gazze mesajı: izmir’den insanlığa uzanan dayanışma çağrısı
Toplantının sonunda ise bambaşka bir çerçeve çizildi. Gazze’de yaşanan insanlık dramına değinen Bakan Işıkhan, Küresel Sumud Filosu’na destek verdiklerini, İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı zulmün artık tüm insanlığı hedef aldığını söyledi. “Bu saldırılar sadece Filistin’e değil, insanlığın ortak vicdanına yapılmıştır” ifadeleriyle konuşmasını noktaladı.