Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı özel programında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son yıllarda savunma sanayinde kaydettiği çığır açan gelişmelere dikkat çekti. Erdoğan, 20 yıl önce yüzde 80'leri bulan dışa bağımlılıktan, bugün dünya ile rekabet edebilen bir konuma yükselmenin altını çizerek, Türk milletinin tarihi boyunca esarete boyun eğmediği yönündeki kararlılığı yineledi.
Boyun Eğmeyen Bir Milletin Yeni Yüzyıl Vizyonu
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen programda konuşan Erdoğan, 86 milyon vatandaşa, Kıbrıs Türk halkına ve tüm gönül coğrafyasına selamlarını ileterek, Cumhuriyetin 102. yıl dönümünü kutladı. Konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, milli mücadeleyi zafere taşıyan tüm şehit ve gazileri rahmetle anan Erdoğan, "Biz binlerce yıllık tarihimizin hiçbir döneminde esarete boyun eğmemiş, zulme rıza göstermemiş, istiklaline aşık bir milletin mensuplarıyız" sözleriyle milli ruhun gücünü vurguladı.

Maraş'tan Sütçü İmam'a, Antep'ten Şahin Bey'e, Denizli'den Müftü Ahmet Hulusi Efendi'ye kadar Milli Mücadele'nin kahramanlarını anarak, bu direnişin muazzam bir cesaretin nişanesi olduğunu ifade etti. İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un Kastamonu'da verdiği hutbeden alıntı yaparak, milletin varlığına, devletine, dinine ve imanına yönelik tehditler karşısında gösterdiği dirence işaret etti.
Cumhuriyet ve Demokrasi Ekseni: ‘Hakimiyet Milletindir’
Türkiye Cumhuriyeti'nin, kadim devlet geleneğinin en son halkası ve "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" ilkesiyle milli iradenin şahlanışı olduğunu belirten Erdoğan, Cumhuriyetin ayrılmaz parçası olan demokrasinin önemini vurguladı. Tek parti ve darbe dönemlerinde yaşanan kesintilere rağmen, Türk demokrasisinin bugünlere gelmeyi başardığını ve bu mücadelenin devam ettiğini dile getirdi. Son 23 yılda ülkeyi güçlendirme davasındaki en büyük dayanaklarının milletin sarsılmaz iradesi olduğunu ifade etti.
Erdoğan, "Bu millet binlerce yıldır olduğu gibi birbiriyle muhabbetle kucaklaştığı müddetçe, Türkiye'nin kutlu yolculuğunun önünü kesebilecek hiçbir dahili ve harici odak yoktur" diyerek milli birlik ve beraberlik mesajı verdi.
Savunma Sanayinde Destan Yazılıyor: Kendi Tankımız, Kendi Savaş Uçağımız
Konuşmasında, Türkiye'nin 102 yıl öncesine kıyasla her alanda emsalsiz bir kalkınma seferberliği içinde olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı, savunma sanayindeki somut adımları paylaştı.
Altay Tankı Teslimatı: Erdoğan, Kahraman Kazan'da yapılan tesis açılışı ve Altay ana muharebe tankının TSK'ya teslimatının gurur verici olduğunu belirtti. Gelecek 6 yıl içinde toplam 250 adet Altay tankının orduya kazandırılması hedefleniyor.
Dışa Bağımlılık Azalıyor: Kurtuluş Savaşı'ndaki kahramanlıklardan alınan ilhamla artık Türkiye'nin kendi tankını, savaş gemisini, İHA'larını, helikopterini ve savaş uçağını yaptığını söyledi. Yüzde 80 dışa bağımlılıktan, bugün dünya ile rekabet edebilir bir konuma ulaşıldığının altını çizdi.
Erdoğan, siyasi istikrar ve güven ortamının sağlandığında Türkiye'nin neleri başarabileceğini dosta düşmana gösterdiklerini ve bu seviyenin, Cumhuriyeti kuranların tahayyül ettiği seviye olduğunu dile getirdi.
Küresel Vicdan ve Türkiye Yüzyılı Hedefi
Türkiye'nin, asırlar boyunca iyilik, adalet ve barışın hamiliğini üstlenmiş bir millet olarak, bugün de aynı hassasiyetle hareket ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı, dostları en zor zamanlarında yalnız bırakmadıklarını ve dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların imdadına koştuklarını belirtti. Savaş ve çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardım çalışmalarında Türkiye'nin hem sahada hem de masada güçlü bir varlık gösterdiğini söyledi.
Tüm bu başarıların, 102 yıllık cumhuriyet tecrübesinin ışığında çok daha yüksek seviyelere çıkarılacağını vurgulayarak, Şair Mehmet Akif Ersoy'un "Canı cananı bütün varlığımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizeleriyle konuşmasını sonlandırdı. Şehit ve gazilerin mukaddes emanetini çok daha yukarılara taşımak, hükümetlerinin temel önceliği olmaya devam edecektir.