Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde Uluslararası İnsan Hakları Konferansı ve Yankılar Sergisi Açılış Programı'nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Programımıza teşrif eden misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Bu kıymetli sergiyi tertipleyen vakfımıza, organizasyonda emeği geçen her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. İnsan hakları ve adalet konusunda çok güçlü iki ses olan Şule Yüksel Şenler ve Malcom X'in mücadelesini anlatan serginin hayırlı olmasını diliyorum. Gençlerimizin bu sergiyi ziyaret etmesini tavsiye ediyorum. Kendilerinden önceki dönemde ne zorluklar verildiğini bu sergide görebilecek.

Şule Yüksel Şenler hanımefendiyi minnetle, özlemle yad ediyorum. Vakfımızı da ayrıca tebrik ediyorum. Dünyanın farklı kıtalarında kalpleri bizimle atan her bir kardeşime selamlarımı gönderiyorum.
Eğitim ve kültür alanındaki faaliyetlerini işte bu anlayışla sürdüren vakfımızın, geçen hafta Millî Eğitim Bakanlığımızla imzaladığı protokolle çalışmalarını yeni bir merhaleye taşıdığını görüyoruz.
Bu protokol kapsamında, 81 ilimizde 81 okul kütüphanesi; 11 deprem şehrimizde ise 28 eğitim ve meslek atölyesi kurulacaktır. Ayrıca içinde bulunduğumuz eğitim-öğretim yılında 15 bin öğrencimize kırtasiye desteği sağlanacaktır.
Filistin’e Umut, Mazlumlara Dayanışma
Bizim de katkımızla tesis edilen ateşkesin ardından İsrail'in tüm ihlallerine rağmen yaralarını sarmaya çalışan Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere pek çok yerde zor günler geçiren tüm mazlumlara buradan dayanışma mesajlarımı yolluyorum. İnsanlık binlerce yıllık tarihinde şuna defalarca kez şahitlik etti. Haksızlığın karanlığı, hakikatin ışığını asla bastıramaz. Doğru kendine bir yol bulur. Kalpleri aydınlatır, engelleri aşar ve nihayet coğrafyaya yayılır.

Türkiye'de bütün uyuyanları uyandırmaya bir ışık yetmiştir. Zulüm, şiddet, baskı ve ayrımcılık olduğu müddetçe buna direnenler de olacaktır. Yarım asrı bulan siyaset hayatımızda bize olan teveccühü asla boşa çıkarmadık. Dik durduk, hiçbir zaman diklenmedik. En zorlu engelleri, en çetin badireleri aşmayı başardık. Arakan'dan Somali'ye, Suriye'den Gazze'ye nerede bir mazlum varsa onun imdadına koşmaya çalıştık. Bundan sonra da kimseden çekinmeden hakkı savunacak, hakkın hatırını gözetmeye devam edeceğiz.

20 şehidimizi tekrar rahmetle anıyor, ailelerine baş sağlığı dileklerimi özellikle ifade ediyorum. Mekanları cennet olsun inşallah.
Başörtüsü davasının sancaktarı!
Altı yıl önce dualarla ebediyete uğurladığımız Şule Yüksel Şenler, adalet ve hakikat ışığının Türkiye’deki en güçlü tecellilerinden biri olmuştur. Şahsımın ve değerli eşimin hayatında çok özel bir yeri olan Şule ablamız, 81 yıllık ömrüne asırlara sığmayacak bir mücadele azmi sığdırmıştır. Anadolu’yu karış karış gezerek yaptığı konferanslarıyla, röportajlarıyla; kalemiyle ve kelamıyla bizlere fevkalade güçlü bir miras bırakmıştır.

Türkiye’de başörtüsü davasının sancaktarlığını yapmış; düşünce ve ifade hürriyetinin, kılık kıyafet özgürlüğünün tam manasıyla tesis edildiği bir ülke için fedakârca mücadele etmiştir.